H. Merkezi: Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK), Kürt aktivist Gülizar Taşdemir’in Türkiye’ye iade edilmesine ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.
Kürt ulusunun ulusal kurtuluş mücadelesinde ve Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesinde uzun yıllar politik mücadele yürütmüş olan Gülizar Taşdemir’in 4 Temmuz 2018 Çarşamba günü Türkiye’ye geri iade edildiğini hatırlatan ATİK, “Gülizar Taşdemir, uzun yıllar ulusal kurtuluş mücadelesinin birçok alanında aktif yer aldı. Son süreçlerde ortaya çıkan sağlık sorunları nedeniyle, 2015 yılında Norveç’e gelerek ‘Cenevre Mülteci Sözleşmesi’ kapsamında iltica başvurusunda bulundu. Norveç Hükümeti’nin başvuruyu kabul etmemesi üzerine, Almanya’ya iltica başvurusunda bulunmuşsa da, Almanya geldiği ülke Norveç’e, Norveç te Türkiye’ye geri iade etti” dedi.
Demokrasi, eşitlik, insan hakları gibi söylemlerde mangalda kül bırakmayan Avrupa ülkelerinin, devrimci, komünist ve yurtseverler söz konusu olduğunda, insan hakları vb. tüm kavramları nasıl rafa kaldırdıklarını ve gerçek yüzlerini bir kez daha gösterdiklerine dikkat çeken ATİK, ciddi sağlık sorunlarına rağmen Gülizar Taşdemir’i hava alanına elleri ve ayakları kelepçeli bir şekilde götürüp T.C. faşizmine teslim eden Norveç özgülünde, Avrupa’da insan haklarının bir kez daha katledildiğini söyledi.
“iltica hakkı artık Avrupa’da politik kimlikli bireyler söz konusu olduğunda yok sayılabilmekte”
AB’nin ekonomisinde ve siyasal gelişmelerinde birinci derecede belirleyici olan Almanya ve Fransa başta olmak üzere, Avrupa coğrafyalarının birçoğunda yapılan son seçimlerde, sağcı partilerin hükümetleri oluşturduğunu belirten ATİK açıklamasına şöyle devam etti; “Almanya ve Fransa başta olmak üzere birçok ülkede ‘Terörle mücadele’ adı altında çıkartılan yeni ‘güvenlik yasaları’ ile, Almanya’da Bavyera ve NRW eyaletlerinde çıkartılan yeni polis yasalarıyla, ezilenler üzerindeki ekonomik ve siyasal baskılar artarken, temel haklar ve özgürlükler tek tek budanmakta, mültecilere karşı saldırılar ve ırkçılık giderek yükselmektedir. İnsan hakları sözleşmelerinde yer alan iltica hakkı artık Avrupa’da politik kimlikli bireyler söz konusu olduğunda yok sayılabilmektedir.
Şubat ayından beri Yunanistan’da tutsak bulunan ve Yunan Yüksek Mahkemesi’nin, T.C. Devleti’ne iade kararına karşı 40’lı günlere dayanan açlık grevinde olan Turgut Kaya için, bir buçuk aydır gerek Yunanistan’da gerekse Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde devrimci, demokrat, ilerici güçler gerçekleştirdikleri eylemlerle, iade kararının geri çekilmesi ve serbest bırakılması için uğraşıldığını hatırlatan ATİK; Norveç’in Kürt aktivist Gülizar Taşdemir’i sessiz sedasız, elleri ve ayakları kelepçeli, tüm insani hakları rafa kaldırılarak, faşist T.C.’ye teslim edildiğini söyledi.
“Irkçı ve faşizan politikalara karşı birlikte omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz”
Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nin önemli maddelerinden biri olan iltica hakkının son süreçte politik kimlik sahibi bireylere verilmemesi, sömürü sisteminin çıkarları gereği emperyalistler arasındaki kirli anlaşmaların bir ürünü olduğunu vurgulayan ATİK açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Bu anlaşmaların engelsiz pratiğe uygulanabilmesi için kendilerine tehlike olarak gördükleri muhalif, politik bireyleri, hayati tehlikeleri söz konusu olmasına rağmen, faşizme teslim etmekte bir sakınca görmemektedirler. Avrupa ülkelerinde yükselen ırkçılık, faşizan politikalar eşliğinde çıkan yeni yasalarla kısıtlanan temel haklar vb. ilerici, devrimci ve yurtseverlere önümüzdeki süreçte çok daha fazla birlikte mücadele etme zorunluluğunu dayatmaktadır.
ATİK olarak Norveç Hükümeti’nin bu kararını ve pratiğini şiddetle kınayıp protesto ederken tüm ilerici, devrimci ve yurtseverleri Avrupa coğrafyalarında yükselen ırkçı ve faşizan politikalar eşliğinde çıkartılan yeni yasalara karşı birlikte omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz.
Gülizar Taşdemir, Turgut Kaya ve tüm politik tutsaklar serbest bırakısın!
Kahrolsun emperyalizm, Yaşasın Devrimci Dayanışma!”
