İHD İstanbul Şubesi, çocuk istismarı yasa tasarısına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Yoleri, söz konusu tasarının çocuk istismarı sorununu ortadan kaldırmayacağını aksine tasarının içeriğindeki yayın yasağı bölümüyle üstünün örtüleceğini söyledi.
İstanbul: İnsan Hakları Derneği (İHD), çocuk istismarına dair kanun tasarısına ilişkin İstanbul şube binasında basın açıklaması gerçekleştirdi.
“Yüksek cezalar çözüm değil, istismarı önleyin” pankartı açılan açıklamada, “Cinsel istismar hastalık değil, şiddet içeren bir suçtur”, “Yayın yasağı cinsel istismarı önlemez, sadece gizler” ve “Devletin görevi cinsel istismarı önlemektir, göreve çağırıyoruz” yazılı dövizler taşındı.
İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, söz konusu tasarının çocuk istismarı sorununu ortadan kaldırmayacağını aksine tasarının içeriğindeki yayın yasağı bölümüyle üstünün örtüleceğini söyledi.
Toplantıda çocuk istismarının durdurulması için oyuncu ve şarkıcıların çağrı yaptığı İHD Çocuk Komisyonu tarafından hazırlanan video gösterildi.
Çocuğu korumaktan çok, toplumun bilmesi engellenecek
Yoleri, cinsel istismar da dâhil hiçbir suçu, suçu yaratan nedenlere dokunmadan sadece cezasının ağırlaştırılarak engellenmeyeceğine dikkat çeken Yoleri, “Bu güne kadar ağır cezalarla suç islenmesinin önüne geçilemediği bilinmesine rağmen kamuoyu ağır cezalarla oyalanmak isteniyor” dedi. Asıl amacın cinsel istismarı önlemek değil, istismar gerçekleştikten sonra failin daha ağır cezalandırılmasını vaat ederek toplumda oluşan tepkileri bastırmak olduğunu söyleyen Yoleri, “Tasarıda yer verilen yayın yasağının çocuğu korumaktan daha çok, bu tür olayların toplum tarafından bilinmesinin önüne geçmek amaçlı kullanılma ihtimali oldukça güçlü olup ve bu son derece kaygı vericidir” dedi.
Hormon tedavisi öngörenler, faile hasta muamelesi yaparak cezadan kurtaracak
Yayın yasakları, cinsel istismarın görünürlüğünü engelleyerek çocukların yalnız bırakılmalarına neden olabileceğini hatırlatan Yoleri, bu şekilde cinsel istismara teşvik edebileceğini belirtti. “’Kastrasyon / Hadım’ gibi hormon tedavisi öngören yaklaşımlar, suçluya hasta muamelesi yaparak onu korumak ve cezadan kurtarmanın ya da ceza indiriminden yararlanmasının kapısını aralamaktır” diyen Yoleri, istismarcıya testosteron tedavisi öngörülmesi, suçun kişinin iradesini sakatlayan bir nedenle işlendiğinin kabulünü ve sonrasında da failin ceza ehliyetinin olmadığı savunusunu gündeme getireceğini ifade etti. Cinsel istismarı testosteron seviyesini ayarlayarak kontrol edebilme iddiasının, istismarcı erkeği yüksek testosteronunun kurbanı, zavallı bir mağdur olarak göstereceğini ifade eden Yoleri, bu yolla cezadan tamamen kurtarma ya da indirimden yararlanmasına giden yolu açacağını söyledi.
“18 yaş altındaki herkes çocuktur” kuralı çiğneniyor
“Tasarı; taraf olduğumuz BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Koruma Kanununda yer alan ‘18 yaş altındaki herkes çocuktur’ kuralını çiğnemektedir” diyen Yoleri, akranlar arası vakalarda failin de çocuk olması nedeniyle çocuğun korunması kapsamında düzenlemeler yapılması gerektiğini söyledi.
Yoleri, “Biraz daha ileri giderek, ‘erkek sistem’in kadınlar yanında çocuklar üzerinden de iktidarını meşrulaştırdığını, gerek erkek sistemin ve gerek dini inancının cinsel istismarı bir suç olarak kabul etmeme eğiliminde olması nedeniyle, bu suçu doğuran nedenlerin ısrarla göz ardı edildiğini söyleyebiliriz” dedi.
İktidarın çocuk yaşta evliliklerin meşrulaştırılması hatta teşvik edilmesi gibi bir çaba içerisinde olduklarını aktaran Yoleri, “Kadınlara yönelik her türlü cinsiyetçi ve şiddet içeren yaklaşımın desteklenmesi söz konusu olup, bu tutum kültürel yapıdaki bu yönlü eğilimleri güçlendirerek çocuklara ve kadınlara yönelik cinsel saldırıların meşrulaşmasına neden olmaktadır” dedi.
Cinsel istismar suçu yaş ayrımı gözetmeksizin şikâyete bağlı suç olmaktan çıkartılmalı
Yoleri, tasarının “18 yaş altındaki herkes çocuktur” kuralına uygun olarak yeniden düzenlenmesi ve “15 yaş altı ve 15-18 yaş” ayrımının ortadan kaldırılmasını, cinsel istismar suçunun yaş ayrımı gözetilmeksizin şikâyete bağlı bir suç olmaktan çıkartılmasını ve 18 yaş evveli evliliklerin yasaklanması ile birlikte bakanlıklar ve genel olarak idarenin referans görüşlerini çocuklar lehine değiştirmesi gerektiğini söyledi.
Yoleri, konuşmasının devamında şunları kaydetti; “Bir kez daha; çocuklara yönelik cinsel istismarın göz ardı edilmesinin, saklanmasının, meşrulaştırılmasının önüne geçmesi ve bütüncül bir yaklaşımla cinsel istismarı tamamen önlemesi gereken devleti, görevini yapmaya çağırıyoruz.” Yoleri son olarak, devletin cinsel istismar suçunun nedenlerini ortadan kaldırmadıkça yaşanan tüm cinsel istismar vakalarından sorumlu olacağını kaydetti.
