Ali İsmail’in Kayseri’de görülen duruşmasında, kararın çıkmasıyla bir kez daha devletin Gezi İsyanına yönelik düşmanlığına tanık olduk. Mahkeme, tamda Erdoğan’ın esnafına sahip çıkarak, “bağımsız” yargıya mesaj verdiği günlerde, kararını açıkladı. Ve elbette tıpkı Ethem’in davasında olduğu gibi söz konusu devlet memurları olduğunda, pembe gözlüklerini takarak, “aşırı iyi niyetli” bir karar verdi. Ödül olarakta nitelendirilebilecek bu “cezalarla” AKP, kendisine karşı sokağa çıkan, çatışan, direnen biz gençliğe mesaj verdi aslında.
“Sokağa çıkarsanız, geleceğine sahip çıkarsanız sizinde başınıza Ali İsmal’in başına gelenler gelebilir. Ben sonuna kadar polisimi, esnafımı korurum” mesajı verdi. Bu açıkça, bize, Gezi’ye, Gezi’nin direniş yüklü günlerine ve yarattığı, büyüttüğü umuda bir meydan okuma anlamına geliyor.
Ali İsmail davasını basit bir hukuk garabeti olarak değil AKP’nin Gezi’yle, Gezi’nin en dinamik gücü gençlikle hesaplaşması olarak okuyorum ben. Ali İsmail’i katleden polislerde dahil olmak üzere katilllere nerdeyse hiçbir ceza verilmedi. Verilen “cezalar” “adam yaralamadan” verildi. Bununla AKP, bizi sokaktan, özgürlük arayışından uzaklaştırabileceğini düşündü.
Ancak tıpkı Gezi’de olduğu gibi bugünde, yarında Gezi’nin ruhunu kuşanarak, isyanı büyütmeye devam edceğiz.
İşte bu bilinçle, katillere verilen cezaların bir ödül olduğunu bilerek gerçek adaletin nasıl geleceğini haykırmak için soluğu Kadıköy’de aldık.
Dilimizde Gezi’de öğrendiğimiz şiarlar ve davanın verdiği kararlara öfke vardı. Caferağa Dayanışmasının çağrısıyla toplanan kitleyle beraber, buradan Kadıköy’ü dolşarak Bahariye’ye kadar yürüdük. Eylem, oldukça kitlesel ve coşkulu-öfkeliydi. Yol boyunca sloganlarımız hiç susmadı. Kadıköy halkının da alkış ve sloganlarla destek verdiği yürüyüşte bizde YDG’liler olarak yerimizi aldık.
Yol bpyunca AKP’nn adaletine olan öfkemizi haykırdık.
Eylemimizi yaklaşık bir saatlik yürüyüşün sonunda başladığı yerde bitirdik.
Eylem sona erdikten sonra yaşanan polis saldırısında gözaltılar yaşandı. Eylem refleks anlamında olumlu oldu. Ancak İskeleye yürümemize izin vermeyen polis, barikatı var olan kitleyle zorlanabilirdi diye düşünüyorum. Bu anlamda eksik kalındı. Ali İsmail’i sokak ortasında, döve döve katledenlerden er ya da geç hesap soracağız. (İstanbul’dan bir YDG’li)
