Gever: Devletin Kürt Ulusuna dönük artan saldırılarına karşı Türkiye Kürdistanı’nın dört bir yanında ilan edilmeye başlanan “özerklik” kararlarının ardından başlayan gözaltı, tutuklama ve katliamlar devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Colemêrg’in (Hakkari) Gever (Yüksekova) ilçesinde de ilan edilen öz yönetim kararının ardından da devletin ilçedeki baskıları arttı. Özellikle yurtsever hareketin inisiyatifinin daha yoğun olduğu mahallelere gerçekleştirilen operasyonlarda çok sayıda kişi katledildi.
Farqin (Silvan), Varto, Lice, Silopi başta olmak üzere Türkiye Kürdistanı’nda “OHAL” ilan eden TC’nin son hedeflerinden birisi de Gever oldu. Kürt ulusal savaşının geçmişten bugüne önemli mevzilerinden, yurtsever hareketin en örgütlü alanlarından biri olan ve 7 Haziran seçimlerinde HDP’yi ciddi bir oy oranıyla sahiplenerek AKP başta olmak üzere düzen partilerini tabela partisi haline getiren Gever’in, tam da bu sebeplerle devlet tarafından hedef olarak seçilmesi anlaşılır.
Halk sokağa çıkma yasağını sokaklarda karşıladı!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı her konuşmada dillendirdiği “son terörist kalana kadar…” sözleri halka karşı gerçekleştirilen operasyonlarla tam bir “devlet terörü” halini alıyor.
Öz yönetim kararının ardından neredeyse “olaysız” gün olmayan Gever’de Hakkâri Valiliği tarafından “ikinci bir emre kadar” sokağa çıkma yasağının camilerden anons edilmesinden yarım saat sonra ağır silahların, havan toplarının kullanıldığı ve sabah saatlerine kadar süren bir operasyon başladı. Kürdistan coğafyasının bir “halk gerçekliği” olan silahlı gerillaların, milislerin varlığını bahane eden ve ilçede artan terör olayları diyerek katliamına kılıf uyduran devlet kurumları onlarca zırhlı araç ile sabah saatlerine kadar süren operasyonda Kışla, Cumhuriyet ve Orman mahallelerini hedef aldı.
Sokağa çıkma yasağının ardından, yasak dinlemeyen Gever halkı devletin katliamına engel olmak ve faşist baskılara karşı tepkisini göstermek için sokaklara çıktı, evlerinde “ses çıkarma” eylemi yaparak devlet tarafından istenen istenen sessizliği bozdu. Ayrıca camilerden yapılan anonslarda halka sokağa çıkma çağrısı yapılarak, katliama sessiz kalınmaması yönünde konuşmalar gerçekleştiridi. Devletin katliam operasyonunu sürdürdüğü sırada Gever’de çok sayıda mahallede barikatlar kuruldu, ateşler yakıldı.
Sabah saatlerine kadar süren operasyonda uzak karakollardan rastgele atılan havan topları mahalle halkının yaşadığı evlere isabet ederken, ayrıca ağır silahlarla sivil halk tarandı. Gerçekleşen operasyon sonunda dört kişi acımasızca katledilirken, çok sayıda kişi de yaralandı. “Sokağa çıkma yasağı” bahanesiyle yaralıların hastaneye götürülmesine dahi izin verilmedi.
Sokağa çıkma yasağının devam ettiği katliam günün ardından ilçeye gelerek incelemelerde bulunmak isteyen İHD, KESK ve HDP heyetinin de Yeniköprü’de önü kesilerek, tehditler ile geçişine izin verilmedi. Katliamdan sonraki gün devam eden sokağa çıkma yasağı bir dahaki gün sonlandırılsa da Gever halkı tepki amacıyla kepenk açmadı. Ayrıca operasyonun yapıldığı mahallelerin dışında da özellikle Esentepe mahallesinde çatışmalar yaşandı.
İçişleri Bakanlığı ve Hakkari Valiliği, konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda, operasyonda ölenler arasında sivil halk olmadığını vurgularken, katledilenlerin Gever’de yaşamını sürdüren fırıncı vb. mesleklere sahip insanlar olduğu inkar edilemeyecek bir gerçek.
Yakup Babat son yolculuğuna uğurlandı
Operasyonun hemen ertesinde yaşamını yitiren bir Geverli toprağa verilirken, 29 Ağustos günü ise Yakup Babat son yolculuğuna uğurlandı. Colemêrg’de yapılan otopsinin ardından Gever’e getirilen cenaze için toplanan halk Kışla Mahallesi’nde bulunan Şehitlik Mezarlığı’na yürüdü. Yürüyüş sırasında “İntikam”, “Bijî Serok Apo”, “PKK halktır, halk burada”, “Halkın H’si, Partizan’ın P’si, Gerillanın G’si HPG”, “Yakup yoldaş ölümsüzdür” gibi sloganlar atılırken, gençler tarafından marşlar okundu. Ayrıca PKK ve KCK bayrakları açıldı.
Şehitliğe varılmasının ardından saygı duruşuyla başlayan cenaze merasimi HDP Colemêrg Milletvekili Selma Irmak’ın yaptığı konuşmayla devam etti. Irmak “Özgürlük kendi kendine gelmez. Özgürlük sadece direnişçilerin şehadeti ile de gelmez. Hep beraber sokaklara çıkarak gelir. Gevet şehitleri bize bu mesajı verdi” diyerek mücadele çağrısı yaptı. Babat’ın amcası ise Babat’ın sadece kendi şehitleri değil, Gever’in, Kürdistan’ın şehidi olduğunu söyleyerek şehidi sahiplenenleri selamladı.
