GüncelManşet

“Zindanlar yıkılsın Tayyip altında kalsın”

İstanbul: Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’ndeki tutuklu ve hükümlülerin Silivri 9 No’lu F Tipi Hapishanesine sevk edilmesine karşı çıkan demokratik kitle örgütleri Hapishane önünde bir basın açıklaması yaptı.

200’li yıllarda F Tipi hapishanelerin açılmasıyla yürürlüğe konulan tecrit politikasının bir parçası olan sürgün sevk uygulaması, bugünde Bakırköy Kapalı Kadın Hapishanesinde yatmakta olan tutsaklar için uygulanmaya çalışılıyor. HDP, İHD İstanbul Şubesi, KJA İstanbul, Komünist Kadınlar, ÖDAV, ÖHD İstanbul Şubesi, Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği, TOHAV, TAYAD ve SDP gibi birçok kadın ve demokratik kitle örgütleri sevk sürgününü protesto etmek için bir araya geldi.

Hapishane önünde bir araya gelen tutsak aileleri, yakınları ve avukatları “Hapishanelerde tecrit ve sürgüne hayır!” yazılı bir pankart açtı. Eylemde sık sık, “İçerde dışarıda hücreleri parçala!”, “Bijî berxwedana zindana!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” ve “Zindanlar yıkılsın Tayip altında kalsın” sloganları atıldı.

İlk olarak ÇHD İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil, tecrit saldırısına karşı tarihe yazılan Ölüm Orucu Direnişi ile 19 

IMG 9979

Aralık Katliamı’nı hatırlattı ve tecrit saldırısının hala devam ettiği vurgusunu yaptı.  Yeşil son olarak, devletin hedefinde şimdi kadın tutsakların olduğunu belirterek süreci takip etmeyi sürdüreceklerini belirtti.

Yeşil’in ardından eylemi örgütleyen kurumlar adına ortak basın açıklamasını ÖHD İstanbul Şubesi’nden Ruken Gülağacı okudu. Gülağacı, Bakırköy Hapishanesi’nde bulunan kadın tutsakların Silivri 9 No’lu F Tipi Hapishanesi’ne sevk edilmesi 

katletme pahasına, hatta ‘biz daha fazla kayıp bekliyorduk, beklediğimizden az oldu’ diyerek daha fazlasını öldürmeyi göze alıp tecrit politikasını uygulamaya geçiren siyasi iradenin yeni faşizmin F tipi tecrit modelindeki ısrarı sürmektedir. Bu kez de kadın siyasi tutsaklar hedeftedir. Bu kabul edilemez…planı ile kadın tutsakların tecrit dayatmasının hedefi haline geldiğini söyledi. F tipi hapishanelerin tecrit koşularının yanı sıra şehirlerden çok uzakta olmasının da onu bir işkence aracı haline getirdiğini kaydeden Gülağacı, şunlara değindi: “19-22 Aralık 2000’de 28 tutsağı 

“Yeni bir ‘Hayata Dönüş’ muhtemeldir”

İmzacı olan kurumlar adına sevk saldırısına karşı çıkmalarının gerekçelerini açıklayan Gülağacı, ilk olarak 1 ve 3 kişilik 

IMG 9985

hücrelerden oluşan Silivri 9 No’lu F Tipi Hapishanesi’nin tecrit esasına dayalı olduğunu belirtti. Gülağacı, ikinci gerekçelerini ise şu şekilde ifade etti: “Silivri 9 No’lu F Tipi Hapishanesi kreş, gündüz baskım evi, hapishanelerde anneleri ile birlikte kalmakta olan çocukların eğitimi için özel olarak tasarlanmış eğitim-öğretim ve yine rehabilitasyon merkezlerinden yoksundur. Ayrıca Silivri 9 No’lu Kapalı Hapishanesi 1500 kişi kapasiteye sahip olup, 1500 kişilik tutuklu ve hükümlüye hizmet verebilecek hastane imkanlarından yoksundur.”

Bir kısım siyasi kadın tutsağın tecrit hücrelerine girmeyecekleri ve saldırı durumunda direneceklerine dikkat çeken Gülağacı, 19-22 Aralık 2000 tarihlerinde gerçekleşen ve onlarca tutsağın katledildiği, yüzlercesinin de yaralandığı “Hayata Dönüş” katliamının benzeri bir sonuç doğmasının muhtemel olduğuna dikkat çekti.

Basın açıklamasını ardından hapishanenin önünde 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı. Sonrasında hapishanelerde katledilenler nezdinde tüm devrim ve demokrasi şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu ile eylem son buldu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu