Güncel

İHD: Ermeni Soykırımını tanı, af dile, tazmin et

Ermeni Soykırımının 108'inci yıldönümüne ilişkin açıklama yapan İHD, soykırımın inkarının soykırımın sürdürülmesi anlamına geldiğini ifade ederek, Ermeni Soykırımının tanınması, özür dilenmesi ve tazmin edilmesi çağrısı yaptı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Ermeni Soykırımının 108’inci yılını anmak için basın açıklaması düzenledi. Dernek binasının önünde yapılması planlanan açıklama, polisin gözaltı tehdidi nedeniyle dernek binası içine taşındı.

Basın açıklamasını İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin okudu. Birinci Dünya Savaşı öncesi Osmanlı’da yaklaşık 2 milyon Ermeni’nin yaşadığını ve 2 bin 925 Ermeni yerleşimi bulunduğunu aktaran Keskin, 1915’te başlayan soykırım sonrasında bu yerleşim yerlerinden hiçbirinin kalmadığını söyledi. Bugün ülkedeki Ermeni nüfusunun 50 bin civarında olduğuna dikkat çeken Keskin, devletin Ermenileri imha etmekle kalmadığını, izlerini de sildiğini söyledi. Soykırımda insanların kitleler halinde katledilmesinin yanı sıra okullarının, kiliselerinin, mezarlıklarının, iş yerlerinin ve tüm bir toplumsal dokunun yok edildiğini ifade eden Keskin, 1915’te başlayan süreçte Anadolu’nun diğer Hristiyan halkları, Süryaniler ve Rumlar’ın da soykırıma uğratıldığını dile getirdi.

“Soykırım yalnızca tüyler ürperten katliamlardan, nehirlerden cesetlerin akmasından, vadilerin parçalanmış insan bedenleriyle dolmasından ibaret değil. Soykırım ölümün tercih edildiği, ölümün kurtuluş olduğu, insanın insanlıktan çıkarıldığı korkunç bir sürgünden, yollarda saldırıya uğrama, açlık, hastalık ve tecavüzden, kuşaktan kuşağa aktarılan derin bir yaradan, tarif edilemez, telafi edilemez, bağışlanamaz bir zulümden ibaret de değil. Soykırım aynı zamanda soygun, talan, yağma, muazzam bir hırsızlık” diyen Keskin, hırsızlığın soykırım kurbanlarının değeri hesaplanamayacak boyutlardaki taşınmaz malları, evleri, dükkanları, tarlaları ve arazileriyle de sınırlı olmadığının altını çizdi.

Hırsızlığın Ermenilerin bankalardaki hesaplarına ve kasalarına da el konulmasını içerdiğini ifade eden Keskin, Ermeni Soykırımının 99 yıldır inkar edildiğini söyledi. Keskin, şöyle devam etti:

“İnkar, sadece ‘ben yapmadım’ demek değil. İnkar, ‘yaptık çünkü hak etmişlerdi’ demek. Televizyonlarda devlet erbabının, inkarcı tarihçilerin, ‘saygın aydın ve yazarlar’ın, yüzleri kızarmadan soykırımı meşrulaştırmaları, yapılanı aklamaları demek. Türkiye toplumunun ağırlıklı kesiminin bu söylenenlere inandığını, hatta bunu duymak istediğini bilmenin güvenine sahip olmak demek. İnkar, kurbanların anısına ve onların torun

Soykırımın bir diplomasi konusuna indirgenemeyeceğinin altını çizen Keskin, inkarın en kapsamlı, en etkili, en kalıcı, en yaygın insan hakları ihlali olduğunu söyledi. Keskin, “Soykırım sonucu anayurtlarından kopartılıp dünyanın dört bir yanına dağılmış Ermenilerin uğradıkları, hesaba da, sayıya da gelmeyecek kadar büyük kayıplarının telafisine yönelik talep, istek ve dileklerine yanıt verilmelidir. İnkar, böyle bir telafi ve adaletin yerine gelmesi sürecinin de önünde engeldir. Bu yüzden yıllardır bir çağrı yapıyoruz: Soykırımı tanı, af dile, tazmin et” ifadelerini kullandı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu