Güncel

HDK’de “Barışa Çağrı Deklarasyonu” için basın toplantısı

HDP'nin 1 Eylül Barış Deklarasyonu'na ilişkin açıklama yapan HDK, "iktidarın içeride ve dışarıda yürüttüğü yanlış politikalar nedeniyle ülkenin sürüklendiği krizinden çıkışın yolu barıştan geçmektedir" dedi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) “Demokratik Mücadele Programı” kapsamında ilan ettiği “Barışa Çağrı Deklarasyonu”na ilişkin HDK Genel Merkezi’nde basın açıklaması düzenledi.

Basın toplantısına HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut da katıldı.

Açıklama yapan HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, Türkiye’nin ekomoni, siyaset, sağlık, ekoloji, uluslararası ilişkiler ve akla gelebilecek her alanda tarihinin en ağır krizini yaşadığını belirtti, iktidarın pandemiyi fırsata çevirerek muhalif sesleri operasyon, gözaltı ve keyfi tutuklamalarla, yasaklarla susturmaya çalıştığını söyledi.

Uğurlu, iktidarın izlediği politika sonucu bu süreçte en çok kayıp veren kesimler arasında yer alan sağlık emekçilerinin tükenmeye zorlandığını dile getiren Türk Tabipleri Birliği’nin, halk sağlığı tedbirlerinin uygulanmasını hatırlattığı için hedef alındığını söyledi.

“Burada hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin haklarını, halkın sağlık hakkıyla birlikte savunan Türk Tabipleri Birliği’nin yanında olduğumuzu da belirtiyoruz” diyen Uğurlu, halkı kendi kaderiyle yalnız bırakan iktidarın özellikle Kürt şehirlerdini her türlü devlet korumasında da yoksun bıraktığını belirtti.

İktidarın içeride ve dışarıda yanlış politikalarla hareket ettiğinin altını çizen Uğurlu, dolayısıyla “aklını başına al, halka karşı sorumlu davran” demenin bir faydası olmadığını ifade etti.

Çözümsüzlük ve çatışma politikalarının merkezinde PKK  önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit politikalarının yer aldığını söyleyen Uğurlu, “Öcalan’a yönelik tecride bir an önce son verilmeli ve barışın önünü açılmalı” dedi.

Barışta ısrarcı olduklarını vurgulayan Uğurlu, bu nedenle HDP’nin 1 Eylül’de açıkladığı “Barış Deklerasyonu”nun son derece kıymetli olduğuna dikkat çekti. Uğurlu, şöyle devam etti:

“Çünkü, ekonomik krizden, savaş politikalarından, ekolojik yıkımdan, ülkeyi her gün biraz daha ağırlaşan bir şekilde ‘yönetemez’ hale gelen rejimin krizinden ve demokratik değerleri aşındırmasından; kadına karşı şiddetten vb. çıkışın yolu mutlaka barıştan geçmek zorunda.

Emperyalist güçlere bağımlılığın son bulmasının; halkın refahının yükselmesinin yolu mutlaka barıştan geçmek zorunda. Barış ve çözümün ilk ve hızlandırıcı adımı ise tecridin bütünüyle ve kalıcı olarak kaldırılmasıdır. Şimdi demokrasi güçlerinin birlikte mücadele pratiklerini çoğaltma, bu yönde yeni yan yana geliş imkanlarını geliştirmenin şart olduğu zamanlardayız. Bütün siyasi güçlerin barış yönünde inisiyatif almasının ülkenin geleceği için elzem olduğu günlerdeyiz.”

Toplumun tüm kesimlerine birlikte mücadele çağrısı yapan Uğurlu, “Biz barış demeye ve barış mücadelesini yükseltmek için çaba harcamaya devam edeceğiz. Bu ısrar, ülkeye ve halklarımıza borcumuzdur” şeklide konuştu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu