Ankara: 12 Eylül dönemine Mamak Cezaevi’nde tanık olan HDP’nin Ankara adayı Kamber Ateş, 12 Eylül’ün AKP ile devam ettiğine dikkat çekti, “12 Eylül’den de AKP’den de hesabı biz sorabiliriz ancak. 12 Eylül’e hesaplaşmak için HDP” dedi.
Kürtçe konuşmanın yasak olduğu darbe sonrası, Mamak Cezaevi’nde yaşanan bir olay Türkiye tarihinin unutulmaz ve mutlaka en acı hikâyelerinden birini yarattı.
Türkçe bilmeyen bir anne hapishanedeki oğlunu ziyaret etmeye, ‘nasıl olduğunu’ öğrenmeye gidiyor. Üzerinde ‘Türkçe konuş çok konuş’ yazan hapishane duvarının önünde, hafızalarımıza çakılıp kalacak tek bir cümle dökülüyor dudaklarından: “Kamber Ateş nasılsın?”
O gün cezaevinde yaşanan hikâyenin aktörlerinden Kamber Ateş, HDP’nin Ankara 2. bölge 8. sıra milletvekili adayı.
Ateş, Ankara’da gönüllüsü olduğu Devrimci 78’liler Derneği’nde adaylık sürecini ETHA’ya anlattı.
Yaşadığı olay için “Acı bir Türkiye tablosu” diyen Ateş’e göre, “İçinde Kürtçe olmayan bu hikaye, o günün koşullarında Kürt sorununu en iyi anlatan hikaye.”
Hikâyenin ana kahramanı: Anne İpek Ateş
Bugün 78 yaşında olan anne İpek Ateş, “Kamber Ateş Nasılsın?” hikayesinin az konuşulan ama en önemli kahramanı.
Anne İpek Ateş, oğlu Kamber Ateş’in adaylığını henüz bilmiyor. Kamber Ateş, annesinin siyaset ile olan ilişkisi için “doğal” dedi ve bir anısını paylaştı: “HADEP’in siyaset sahnesinde olduğu dönemde, seçim zamanı asker köye gelerek, ‘Bu köyden HADEP’e oy çıkmayacak’ diyerek halkı tehdit etti. Ancak köyden annem ile yaşıtı 4 kadın, HADEP’e oy verdi. Asker ertesi gün köye gelip, köylüleri tehdit ediyor. Ben ne olduğunu öğrenmek için anneme telefon ettim ve ‘Kime oy verdin?’ diye sordum. O da bana Kürtçe ‘Ben böceğe verdim’ dedi. HADEP’in o zamanki amblemi kelebekti. Annem, sezgileri ile siyasette doğru yolu bulan biri. Bu nedenle O’na aday olduğumu söyleme gereği bile duymadım açıkçası.”
Kamber Ateş, darbenin canlı tanığı olarak Devrimci 78’liler Derneği ile birlikte, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 12 Eylül davasının takipçileri arasında yer aldı. AKP’nin 12 Eylül davasına güç hesabı ve oy kaygısı ile yaklaştığının altını çizen Ateş, yargılama ile ilgili olarak şunları söyledi: “AKP bu davayı dönem dönem seçim yatırımı olarak, dönem dönem kendi zeminini sağlamlaştırmak için kullandı. Piyasacı bir anlayış söz konusuydu. Benim duruşma salonlarında bulunmamın sebebi, AKP’nin bu yaklaşımına bir biçimiyle karşı koyma kaygısıydı. Aslında sadece bu da değil. 12 Eylül’den hayatın her alanında hesap sorabilmek gerekiyor. Ben 12 Eylül mahkemelerini görmüş, sanık sandalyesine çıkarılmış biri olarak o dönemin hukuk sistemine bakıyorum; sonra da Ethem’in bütün duruşmalarına, hâkimlerin tavırlarına bakıyorum; hukukun H’sini bilmiyorlar. Tamamen siyasal iktidarın istekleri doğrultusunda şekillenen bir sisteme evrildi.”
“12 Eylül rejimi AKP ile devam ediyor”
HDP Ankara milletvekili adayı Kamber Ateş, 12 Eylül rejiminin AKP iktidarı ile devam ettiğine dikkat çekti ve ekledi: “Dengesiz ve adaletsiz seçim sisteminin değiştirilmesi gerekiyor. Yüzde 10 seçim barajı, adı sürekli gündeme gelen ‘demokratikleşme’ iddiasını çürütüyor. Yüzde 10 seçim barajı 12 Eylül’ün ruhudur! Tüm bu baskı sistemlerinin lağvedilip, eşit yurttaşlığın hayata geçirilmesi gerekiyor. HDP hem cümlelerinde, programında hem de sahada pratik olarak bu beklentileri karşılayabilir görülüyor.”
“HDP 12 Eylül’ün doğal olarak tarafıdır”
HDP’nin tüm bileşenlerinin 12 Eylül davasının takipçileri arasında yer aldığını hatırlatarak, “HDP bu davanın doğal tarafıydı” diyen Ateş, “HDP’ye elbette eleştirilerimiz olacaktır. Ancak bugün güncel durum devrimci dayanışmayı gerektiriyor. Parlamentoda yer bulduğumuzda bizim de sözümüz olacaktır. HDP doğrularından sapmadığı sürece ne diyebiliriz ki?” diye konuştu.
12 Eylül’le hesaplaşmanın AKP’ye bırakılmaması gerektiğinin altını çizen Ateş, “12 Eylül’den de AKP’den de hesabı biz sorabiliriz ancak” dedi.
