H. Merkezi: Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, 19-22 Aralık Hapishaneler Direnişi’nin 16. yıldönümünde ölümsüzleşen devrimcileri Gazi Mezarlığı’nda andı. Anmada yapılan açıklamada, hapishaneleri yine özel hedef haline getiren egemenlere seslenilerek “Katletmek sizin, direnmek ve devrimci iradeyi teslim etmemek bizimdir!” denildi.
“Hapishaneler yine hedefte”
19-22 Aralık 2000 Hapishaneler Direnişi’nin 16. yıldönümünde mezar anmaları ve sergi çalışması yapacak olan Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, ilk mezar anmasını Gazi Mezarlığı’nda gerçekleştirdi. Anmada konuşan 19-22 Aralık Hapishaneler Direnişi ve ölüm orucu gazisi Nihat Göktaş, katliam gecesini anlattı. Bugün yine aynı sahneyi gördüklerine dikkat çeken Göktaş, başbakanın ve Cumhurbaşkanının açıklamaları, havuz medyasında çıkarılan haberlerin hapishanelerin hedefte olduğunu gösterdiğinin altını çizdi. Göktaş, tutsak yakınlarının ve devrimci- demokrat kamuoyuna daha duyarlı olmaları ve mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
“Katliam planlarını, baskı ve rehin politikalarını püskürteceğimizi bir kez daha haykırıyoruz”
Basın açıklamasını okuyan Zarife Çamalan, 19 Aralık katliamıyla devletin asıl olarak dışarıya gözdağı vermek istediğini söyledi, devrimci iradenin kırılması için hapishanelerin özel hedef alındığını vurguladı. Bu katliamın, F tipi hapishanelere geçiş ve IMF programının uygulanabilmesi için gerçekleştirildiğini kaydeden Çamalan, “Ciddi bir ekonomik krizin siyasi ve sosyal krizle iç içe geçtiği o tarihsel evrede direngenlikleri ve varlıklarıyla ürettikleri moral değerlerle hapishaneler, sınıflar savaşının önemli mevzileriydi” dedi. Hapishaneleri yine özel hedef haline getiren egemenlere bir kez daha seslenen Çamalan, “Katletmek sizin, direnmek ve devrimci iradeyi teslim etmemek bizimdir!” şeklinde konuştu.
19 Aralık’ı gerçekleştirenlerin ezilen, sömürülen, horlanan tüm toplumsal kesimlere düşman olan egemenler ve onların kiralık katilleri olduğunu dile getiren Çamalan, sözlerine şöyle devam etti: “OHAL’le, KHK’lerle ülkeyi yönetmek zorunda kalacak kadar sıkışmış ve ağır bir kriz içinde debelenen egemen güçler, zindanlara doldurdukları yurtseverlere, devrimcilere rehin muamelesi yapacak kadar acizleşmiş görünüyorlar. Nasıl ki Kürt halkı bugün Cizre’deki bodrumlarda yakılan Mehmet Tunç’un vasiyet gibi bıraktığı direniş manifestosunu her defasında yeniden yazıyorsa, nasıl ki kadınlarımız sokakları polise ve gerici-erkek egemen zihniyete dar ediyorlarsa, nasıl ki aydınlar-sanatçılar-gençler irili ufaklı direnişlerle ‘teslim olmayacağız’ diyorlarsa zindanlar da bu direniş senfonisinin önemli bileşenleridir. Onların soluğuna soluk katacağımızı, katliam planlarını, baskı ve rehin politikalarını püskürteceğimizi bir kez daha haykırıyoruz.“Açıklamanın ardından anma sona erdi.
