Kadın

(Foto) 3 Ağustos kadın kırımı ve soykırıma karşı kadınlar eylemde

Kadınlar,“Şengal'e karşı uluslararası kamuoyu karşı dursaydı Suruç olmazdı, Suruç etkin bir şekilde soruşturulsaydı Ankara olmazdı, Ankara etkin soruşturulsaydı Antep'teki terör saldırısı olmazdı”

İstanbul: Zorla Alıkonulan Kadın Platformu, 3 Ağustos Kadın Kırımı ve Soykırımına Karşı Uluslararası Eylem Günü dolayısıyla Taksim Tünel’de basın açıklaması gerçekleştirdi. Bir çok ilde eş zamanlı eylemler yapılırken İstanbul’da yapılan eylemde kadınlar,“Şengal’e karşı uluslararası kamuoyu karşı dursaydı Suruç olmazdı, Suruç etkin bir şekilde soruşturulsaydı Ankara olmazdı, Ankara etkin soruşturulsaydı Antep’teki terör saldırısı olmazdı” dedi.

Taksim Tünel’de çağrısı Zorla Alıkonan Kadın Platformu tarafından yapılan basın açıklaması 3 yıl önce Şengal’de Işid tarafından gerçekleştirilen Ezidi soykırımı ve zorla alıkonunan Ezidi kadınların nezdinde yapılan 1 dakikalık sessizlik eylemi ile başladı. Daha sonra kurum adına yapılan konuşmada Ezidi kadınların Şengal’de yaşadıklarına dair anlatımlar yapıldı. Açıklamaya katılan HDK Eşsözcüsü ve HDP Muş milletvekili Gülistan Koçyiğit’te katılarak bir konuşma yapıldı.

Koçyiğit burada yaptığı konuşmada, “2014 yılında Şengal’de yaşananlar, bileyerek ve isteyerek dünyanın göz yumduğu bir soykırım girişimiydi. Şengal’e bir saldırı yapılacağı çok önceden belliydi ama ne yazık ki hem Irak merkezi yönetimi hem de bölgesel yönetim aynı zamanda uluslararası güçler yeterli ve etkili önlem almadıkları için Şengal bir soykırımla yüz yüze kaldı” dedi.

“Soykırıma karşı platformun ve ailelerin girişimiyle bir çok kadının da kurtarıldığını biliyoruz”

“Tarih boyunca 73 fermanla katledilen ama buna rağmen yaşama sarılan, kültürünü, inancını yaşatmak için varlık mücadelesi veren Êzidî halkımız Şengal Dağı’na sığındı ve o günden bugüne aslında eşitlik, özgürlük ve varlık mücadelesi devam ediyor. Biz 2014 yılından bugüne kadar ortaçağ karanlığının düşüncesine tanıklık ediyoruz. Şengal’de köle olarak alınan kadınlar, ne yazık ki Ortadoğu’nun kadim topraklarında köle pazarlarında satılığa çıkarıldı. Kadınlar ve çocuklar araçların içerisinde gezdirilerek teşhir edildi ve bu insanlık tarihine bir kara leke olarak geçmiş durumda” diye belirten Koçyiğit, sözlerini “Hala 3 binden fazla kadının köle olarak Arap şeyhlerinin ve bölgedeki zenginlerin elinde olduklarını biliyoruz. Soykırıma karşı platformun ve ailelerin girişimiyle bir çok kadının da kurtarıldığını biliyoruz” diye sürdürdü.

Ankara katliamı davasına değinen Koçyiğit, “Bugün ülkemizde IŞİD’in gerçekleştirdiği katliamın davasının son günü. Ankara Gar katliamı davasından bugün karar çıkmasını bekliyoruz. Ama ne yazık ki etkin bir soruşturma olmadığı için gerçek anlamda bu işte parmağı olanlar, göz yumanlar soruşturulmadığı ve hiç bir kamu görevlisi bu konuda hesap vermediği için kaygılı olduğumuzu belirtmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

“Nerede olursa olsun kadın kırımına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz”

Koçyiğit, “Şengal’e karşı uluslararası kamuoyu karşı dursaydı Suruç olmazdı, Suruç etkin bir şekilde soruşturulsaydı Ankara olmazdı, Ankara etkin soruşturulsaydı Antep’teki terör saldırısı olmazdı. Biz bütün Êzidî kadınların acısını acımız biliyoruz ve insanlık tarihi bununla yüzleşmeden yaralarımızın iyileşmeyeceğini de düşünüyoruz. Nerede olursa olsun kadın kırımına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Gülistan Koçyiğit’in konuşması ardından Aysun Çeber okudu. Çeber,

“Bugün de Êzidî halkına dönük gerçekleştirilen 3 Ağustos soykırımının 4. yıldönümündeyiz. Onbinlerce yıllık tarihine yetmiş üç fermanı sığdıran Êzidîler, 21. yüzyılın en korkunç soykırımına uğramakla kalmadı; binlerce kadın ve çocuk radikal cihadist çete örgütü IŞİD tarafından kaçırıldı; köle pazarlarında satıldı ve halen sayılarının üç bin civarında olduğunu bildiğimiz kadın ve çocukların akıbeti bilinmiyor. Aradan geçen dört yılda başta Ortadoğu olmak üzere savaşın ve silahlı çatışmaların ilk ganimeti görülen kadınlar arasında yine Şengal’in gerçek sahipleri Êzidîler gelmektedir” diyerek sözlerine başladı.

Çeber yaşananlara değinerek, “Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu olarak, sadece Şengal’in değil, 10 Ekim Ankara Gar katliamının, Diyarbakır’da HDP mitingine 5 Haziran 2015’de yapılan bombalı saldırının, Antep’ deki düğünü kana bulayanların, Suruç’da Kobaneli çocuklara oyuncak götürmek isteyen gençlerin katillerinin peşinde olduğumuzu; adil yargılama yapılması ve katillerle destekçilerine hak ettikleri cezanın verilmesi için çabamızı sürdüreceğimizi tekrar ediyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu