GüncelMakaleler

Stefan Engel ile Röportaj (2/2) [i] | İdeolojik mücadeleyi güçlendirin!

"Teorik çalışma sürekli olarak yeni sorun ve görevlerle karşılaşmaktadır; çünkü toplumda ve uluslararası Marksist-Leninist ve işçi hareketinde teorik olarak yanıtlanması gereken yeni pratik ve teorik sorular sürekli olarak ortaya çıkmaktadır"

Anti-komünizmin krizinden bahsetmek ve aynı zamanda küçük-burjuva anti-komünist düşünce tarzının sınıf bilincinin gelişmesindeki esas engel olduğunu açıklamak bir çelişki değil mi?

Stefan Engel: Elbette, ama bu çelişkinin diyalektiğini anlamalıyız. Anti-komünizm sürekli değiştirildiği ve rötuş edildiği halde onun krizleri bize, komünizmin özgürlük ideolojisinin işçi sınıfından kalıcı olarak uzak tutulamadığını gösteriyor. Anti-komünizm, savunmasından asla uzun süre çıkamaz, çünkü gerçekliğe ve geniş kitlelerin büyük çoğunluğunun çıkarlarına esas olarak zıttır.

Aynı zamanda gerçek şudur ki, anti-komünizm ne kadar çok savunma durumuna girerse, o kadar etrafa saldırır. Bu egemenlerin elinde, hafife alınmaması gereken etkili bir silahtır. Onun gerici fikirleriyle kitleleri sosyalizme karşı kışkırtmak, huzursuz etmek ve devrimci bir bilincin gelişmesini engellemek istiyorlar. Bu amaçla komünizme karşı muğlak küçük-burjuva anti-komünist önyargılar yaygınlaştırılır, marksist-leninistleri toplumdan izole etmeye çalışılır.

 

Kitap sadece burjuva ideolojisinin krizini mi ele alıyor?

Stefan Engel: Kitabın temel amacı, proleter ve burjuva ideolojisi arasındaki, materyalizm ile idealizm arasındaki ve diyalektik ile metafizik arasındaki mücadeleyi başarılı bir şekilde yürütmektir.

 

Kitabın doruk noktası olarak, Mao Zedong’un Çin’indeki Büyük Proleter Kültür Devrimi konusu ele alınıyor. Bugün, “Maoizm” hakkında onun sözde insan düşmanlığını “kanıtlamak” için en kötü vahşet hikayeleri yayılıyor.

Stefan Engel: Mao Zedong’un Büyük Proleter Kültür Devrimi fikri, eski komünist ve işçi hareketindeki ideolojik mücadelenin önemsenmemesinden çıkarılan en önemli olumlu sonuçtu. Uluslararası Marksist-Leninist ve işçi hareketi içerisinde de Çin’deki proleter kültür devrimi hakkında hala birçok önyargı bulunmakta. Bu konuda ideolojik olarak ikna etme mücadelesi yürütülmesi gerekiyor. Özellikle MLPD’nin genç üyeleri ve aynı zamanda son yirmi yılda Marksist-Leninist ve işçi hareketine katılan diğer devrimci partiler, proleter kültür devriminin önemi, içeriği ve yöntemlerini büyük ölçüde bilinmemektedir.

Çin’de, çeşitli ikna ve ideolojik mücadele yöntemleri kullanılarak, Sovyetler Birliği ve CO­MECON ülkelerinde olduğu gibi kapitalizmin restore edilmesi Mao Zedong’un yaşadığı sürece önlenebilmiştir. Bilimsel sosyalizm için yeni bir ideolojik atılımı geliştirmek istiyorsak, yaşananlardan mutlaka ders almamız, sosyalist bilincin sosyalizmin inşasında ne anlama geldiğini anlamamız gerekmektedir.

 

DEVRİMCİ YOL (RW) 36–39 sayılarının diğer kısımlarında neler ele alınmaktadır?

Stefan Engel: RW-37’de öncelikle, 1990’lardan beri uluslararası üretimin yeniden örgütlenmesi sırasında; burjuva ideolojisinde ortaya çıkan en son gelişmeleri ele alacağız. Buna, pragmatizm veya pozitivizm gibi çeşitli epistemolojik yöntemler ile tartışma dahil olacaktır.

Ayrıca Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nden Kim Il Sung’un revizyonist “Cuçe” teorisine, Abdullah Öcalan’ın “demokratik konfederalizmine” ve onun anti-komünist görüşlerine, küçük-burjuva radikal solun garip teorilerine ve özellikle bugünün Çin KP’si ve Şi Cinping’in neo-revizyonizmine, troçkizme ve postmodernizme karşı polemik yürütüyoruz. Tabii ki faşist ideolojideki yeni gelişmeler, neo-faşizmin değişik varyantları ile de ilgileniyoruz. Kitabın bir bölümü, bugünkü ideolojik karışıklıkta ve kitlelerin neo-faşizmden etkilenmesinde büyük rol oynayan komplo teorilerine ayrılmıştır.

RW-38’de ağırlıklı olarak burjuva bilim ve kültüründe burjuva ideolojisinin krizini ele ala­cağız. Dinin çeşitli versiyonları ve günümüzde sahip olduğu toplumsal rolü de eleştirilmektedir.

RW-39, düşünce tarzı öğretisi ile, ideolojik mücadele için çok yönlü sonuçlar çıkarmalıdır. Bu kısım, RW-26’nın işçi hareketinde düşünce tarzı sorusuna ilişkin bilgileri derinleştirmektedir. Aynı zamanda, 25 yıllık devrimci parti çalışmasının teori ve pratiğinde, düşünce tarzı öğretisindeki ilerlemeyi özetliyor. Ayrıca, küçük-burjuva düşünce tarzı sisteminin geliştirilmesini ve bunun sınıf bilincinin gelişmesi, sınıf mücadelesi, uluslararası sosyalist devrimin hazırlanması ve sosyalizmin inşası üzerindeki olumsuz etkilerini de inceliyor.

 

Tehdit eden küresel çevre felaketiyle mücadeleyi ele alan RW-35 sayısının yayınlanması ile RW-36nın yayınlanması arasında nispeten uzun bir zaman geçti. Bunun nedeni nedir?

Stefan Engel: DEVRİMCİ YOL’un bu iki sayısının yayınlanması arasındaki geçen zaman gerçekten yedi yıl. Bunun farklı sebepleri var. İlki, küçük-burjuva düşünce tarzının ve burjuva ideolojisinin bugün kitleleri nasıl etkilediğinin çeşitli yönlerini inceleyen devasa bir çalışma olmasıdır. Yıllarca Merkez Komitesi ve 50’ye yakın arkadaşımız bunun için çalıştı. Ancak, çalışma yapan arkadaşlar arasında da kendisini açık olarak göstermeyen ideolojik yönü önemsememe eğilimi ile de uğraşmamız gerekliydi. Tüm partide ideolojik bu eğilim söz konusudur. Bu, stratejik olarak, tehlikelidir. Sonuçta, eski komünist harekette, tüm eski sosyalist ülkelerin ve eski uluslararası komünist hareketin büyük bir kısmının revizyonist yozlaşmasına yol açtı.

Eserin her kısmının erken yayınlanmasının amacı, öncelikle parti faaliyetlerimizin ideolojik-politik yönünü ve özellikle MLPD’nin teorik organı DEVRİMCI YOL (RW) ile çalışmayı teşvik etmek ve anti-komünizm ve küçük-burjuva anti-komünist düşünce tarzı ile mücadeleyi daha çok ideolojik temellere dayandırmaktır. Kitap ayrıca devrimci hareketin ve işçi hareketinin anti-komünizmle nasıl başa çıkabileceğine dair rehber oluyor ve şu anki “Anti-komünizme şans verme!” hareketinin önemli bir temelini oluşturuyor.

 

Teorik çalışma burjuva ideolojisinin krizini ele alan bu dört kitapla kesinlikle bitmeyecek.

Stefan Engel: Hayır! Ne var ki, emperyalist dünya sisteminde önemli değişikliklere neden olan ve proleter strateji ve taktiğimizde değişikliklere yol açan uluslararası üretimin yeniden örgütlenmesin­den bu yana ideolojik-politik çizgimizin geliştirilmesi ve somutlaştırılması nispeten tamam­lanmış olacaktır.

Ayrıca teorik organın bir sayısında, emperyalist dünya sistemindeki yeni fenomenler üzerine çalışıyoruz. Bu incelemede, RW 29-35 sayılarının ötesinde emperyalizmin ekonomik temelindeki yeni gelişmeler, emperyalist ülke hükümetlerinin ve partilerinin genel sağcı gelişimi, yeni-emperyalist ülkelerin oluşumu, dijitalleşmenin üretici güçlerin gelişimi üzerindeki etkileri ve benzeri konular ele alınır. Ayrıca, Burjuva İdeolojisinin Krizi ve Düşünce Tarzı Öğretisi’ne ek niteliğinde MLPD’nin Stalin Üzerine Biyografik İncelemesi” başlıklı bir kitap üzerinde de paralel olarak çalışıyoruz.

 

Senden önce Willi Dickhut 22 yıl teorik organ REVOLUTIONÄRER WEG’in yazı kurulu yöneticiliğini yapmıştı; görevini devraldığından bu yana 30 yıl geçti. Nasıl bir bilanço çıkarıyorsun?

Stefan Engel: Willi Dickhut, yeni tip devrimci işçi partisi için ideolojik ve politik temelleri her yönüyle geliştirmişti. MLPD’nin 1982’de kurulması için en önemli ön koşul buydu. RW 1-24 sayıları kapsayan teorik organ sistemi, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki dönem için Marksizm-Leninizmin somutlaştırılmasını ve özellikle Almanya için ekonomi politiği, proleter strateji, taktik, diyalektik ve tarihsel materyalizmi içeriyor.

Benim yönetimimdeki yazı kurulunun görevi, bu genel temelde uluslararası üretimin yeniden örgütlenmesini her yönden analiz etmek ve ondan, partinin inşası, sınıf mücadelesi ve uluslararası sosyalist devrimin hazırlanması için sonuçlar çıkarmaktı. Bu faaliyetin kılavuzumuz düşünce tarzı öğretisiydi; çünkü o, devrimci faaliyetin teorik ve pratikte tüm sorularına diyalektik yöntemi bilinçlice uygulayarak yaklaşabilmemizi sağlamıştır. Ayrıca Marksizm temelinde açıklığa kavuşturulması gereken bazı konuları da çözümlememiz gerekiyordu, örneğin kadınların kurtuluşu veya doğal çevreyi koruma mücadelesi vb. sorunları.

Teorik çalışma sürekli olarak yeni sorun ve görevlerle karşılaşmaktadır; çünkü toplumda ve uluslararası Marksist-Leninist ve işçi hareketinde teorik olarak yanıtlanması gereken yeni pratik ve teorik sorular sürekli olarak ortaya çıkmaktadır. DEVRİMCİ YOL (REVOLUTIONÄRER WEG) yazı kurulunun karakteristik özelliği, günümüzde her şeyden önce proleter düşünce tarzı temelinde, kolektif bir teorik çalışma yapmasıdır. Bugün ve gelecekte kapsamlı teorik gereksinimleri çözmenin başka yolu yoktur.

Çok teşekkür ediyor ve seni 30 yıldır REVOLUTIONÄRER WEG yazı kurulu sorumlusu olarak çalışmandan dolayı tebrik ediyoruz!

Rote Fahne, 29 Nisan 2021 Perşembe.

 [i] Bu Röportaj, Stefan ENGEL ile  MLPD’nin Kitle Yayın Organı Rote Fahne (Kızıl Bayrak) dergisi tarafından gerçekleştirilmiştir.

https://ozgurgelecek23.net/stefan-engel-ile-roportaj-1-2i-ideolojik-mucadeleyi-guclendirin/?swcfpc=1

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu