DerlediklerimizGüncel

Ragıp Zarakolu | Necmettin Büyükkaya anısına

1982 yılında Diyarbakır’da yakalandı Necmettin. İbrahim Kaypakkaya gibi ne sır ne ser verdi en ağır işkencelerde.

Stockholm. 

Necmettin Büyükkaya’nın resimlerine baktığınızda sanki öte zamanlara bakan bakış hissedersiniz, yaşanan günleri aşan. Biraz da hüzün.
Bir ressam, İbrahim Kaypakkaya’nın bakışlarında da, Roma zulmü altındaki ilk azizlerin gözlerindeki ifadeyi hissettiğini söylemişti bir keresinde. O aziz bakış Necmettin’in görüşlerinde de vardı.

1968 üniversite işgalleri, Kürt öğrencilerle bizlerin kucaklaşmasını getirdi. Yerel öğrenci dernekleri de yerelliği aşıp birliktelik doğrultusunda yürüdü. 1968’de FKF’nin bu derneklerle düzenlediği  Doğu Gecesi de büyük bir sıçrama yarattı. Düşünebiliyor musunuz, dolup taşan Harbiye Spor ve Sergi Sarayı’nda Kürtçe şarkılar söyleniyor ve Kürt folklor dansları sergileniyor tutku ile.

DDKO, MDD tartışmaları içinde parçalanan FKF’nin bir çeşit kardeş örgütü olarak doğdu. FKF üniversite işgalleri sırasında en kitlesel boyuta ulaşmış, işgal konseylerinde egemen olmuştu. Ve sonuç olarak, İÜ İşgal Konseyi’nin başkanı bir Kürt arkadaş olacaktı.

Ne Aybar’ı ne Aren-Boran’ı benimsemeyen FKF’liler TİP Eminönü ilçesinde üslenmişti. İlçe başkanı da, Sungurlar Fabrikası işçi işgal komitesinin başkanı olacaktı. 1969 yılında bir yandan, TİP Eminönü ilçesinde Politzer üzerinden seminer yapılırken, evlerde de Marksizm üzerinde yoğunlaşan toplantılar yapılıyordu. Eminönü TİP çevresi, DDKO oluşumu ile dayanışma içinde oldu, Beyazıd’da aynı binada yer tutmalarına aracı oldu.

Aynı binada Oya ve Muzaffer Sencer ile öğrencilerinin kurduğu Sosyal Gerçekleri Araştırma Derneği vardı.

Necmettin Büyükkaya ile karşılıklı saygı ve güvene dayanan bir ilişki vardı. MDD’nin Kürt arkadaşlar tarafından kuşku ile karşılanması çok doğaldı. Biz de DDKO’da düzenlenen seminerlere katılırdık. Çok şey öğrendik bu sayede Kürt gerçekliği üzerine.

1970 yılında Kürt köylerine yönelik komando baskını düzenlendiğinde, ne yapmak üzerine tartışırken Veysi Sarısözen, Necmettin Büyükkaya’ya, olayın sorumlusu olan hükümeti atlayıp, Cumhurbaşkanına, neler yaşandığına dair bir mektup yollanmasını önerdi DDKO olarak..
Cumhurbaşkanlığı sekreterliğinden, buna ilişkin ayrıntılı bilgi istenmez mi?

Necmettin Büyükkaya bizden bu raporu verdiği somut bilgiler üzerinde hazırlamamızı istedi. Şeref Yıldız’ın Selimiye’de Yol-İş Sendikası’ndan Ahmet Kızıler ile paylaştığı evde raporu hazırladık. Ahmet Kızıler, Kürt Alevi idi. Hatta istese Pirlik konumu vardı. Darbe sonrası Kaypakkaya Hareketi içinde yer alacaktı.

70’lerin sonunda Necmettin ortalıktan kayboldu. Güneye gittiği söyleniyordu. Bir öldürme olayında fail olduğuna ilişkin soruşturma nedeniyle.
Necmettin ile Yılmaz Güney arasında benzerlik vardı. Sadece yakışıklı olma anlamında değil. Öfkeye kapılma özelliğiyle de. Daha sonra hiç anlaşılmadı ne olduğu.

Deniz’ler dağa çıkalım dediğinde, bazı DDKO’lu arkadaşlar THKO’ya katıldı. Ömer Ayna, Zeruk gibi.

ANT da, Denizlere, THKO’ya ilk eylemlerine açık destek veren tek yasal dergi olacaktı. Zaten ANT çevresinden Erol da harekete ilk destek verenlerden biri olacaktı. 1969 Zap Köprüsü yapımında beraberdik onunla. ANT çizgisini sürdüren Yöntem Yayınları THKO Savunması’nı yayınlayacak, hapisten çıkan Zeruk ve Rukiye’yi Yöntem Yayınları editörü Çiğdem evinde ağırlayacaktı.

Daha sonra Yöntem Yayınları DDKD kurucularından olan eski THKO’lu Zeruk ve Rukiye’ye devredildi. Yöntem Yayınları artık o çevrenin uğrak merkezlerinden olacaktı. Ahmet Okçuoğlu oraya takılan genç hukukçulardan biriydi. Daha sonra Kavacı olunca ayağını kesecekti. Orta okul öğrencisi olan Hamit Bozarslan yazları çırak olarak çalışıyordu.

Buraya takılanlardan biri de genç dişçilik öğrencisi Murat’tı. Küçülyalı’da bir bakkaliye dükkânı açacaktı Murat. İşte o sıralarda Necmettin’in ailesi ile ilgilenen, destek veren gencecik Murat olacaktı. Daha sonra akademik kariyere sahip oldu Almanya’da. Haydar Işık’ın yeğeniydi.
Necmettin her iki darbeden sonra da direnişe devam eden hareketlere öncülük etti. 1972 yılında İsveç’e geldi. Rahat bir mültecilik hayatını tercih etmedi. Kuzey’le Güney arasında gitti geldi.

1982 yılında Diyarbakır’da yakalandı Necmettin. İbrahim Kaypakkaya gibi ne sır ne ser verdi en ağır işkencelerde. Diyarbakır Toplama Kampı’ndaki direnişin başını çekenlerden biri oldu ve yaşamını açlık grevinde yitirdi. Ne asi yerdir Siverek. Necmettin de Siverek’in asi çocuklarından biri idi.

Şimdi Büyükkaya’nın Hollanda’da yaşayan kardeşi Kadir, Necmettin için kitap hazırlıyor.  Kadir ile, kitabı “Bir Yanım Süleymaniye Bir Yanım Halepçe”ye ilişkin toplantı için İsveç’e geldiğinde tanıştım.

(Yeni Yaşam. 21 Eylül 2021)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu