İstanbul: Beyoğlu’nu Beyoğlu yapan biliriz ki tarihi sinemaları, tiyatroları, pastaneleri, sahafları ve küçük esnaflarıdır. Her bir sokağında tarihin yattığı Beyoğlu’nda bahsi geçen mekanlar yıllardır sermayenin saldırılarına uğruyor. Emek Sineması ve İnci Pastanesi yıkılarak sermayenin hizmetine sunulurken Kelebek Korse Mağazası, Still Kundura gibi pek çok yeri de aynı sona hazırlayan devlet, bu anlamda 2012 yılında kabul edilen Borçlar Kanunu’nun 347. Maddesi, 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun” gibi yasal kılıfları hazırlıyor. Yıktıklarının yerine ise AVM’ler, oteller diken devlet, sadece Beyoğlu’nun tarihi dokusuna zarar vermiyor; esnafın da “ekmek teknesi” ni yok ediyor!
Beyoğlu Kent Savunması Esnaf Komisyonu, bugün Beyoğlu’nda bulunan Artistler Kahvesi önünde konuyla ilgili basın açıklaması düzenledi; “Beyoğlu’nu sermayenin pervasızca kullanımına açan yasal düzenlemelere ve keyfi uygulamalara karşı sesimizi yükseltiyoruz!” şiarıyla başlattıkları kampanya hakkında bilgi verdi.
Mimarlar ve Mühendisler Odası’ndan Mimar Mücella Yapıcı, Av. Arman Yıldız ve Beyoğlu’nda esnaf olan Onur Taş Beyoğlu’nda esnaflara ve mekanlara yönelik saldırılara dair Beyoğlu Kent Savunması Esnaf Komisyonu tarafından başlatılacak kampanyaya ilişkin açıklama yaptı.
İlk olarak söz alan Av. Arman Yılmaz, çıkarılan kanunların, mal sahiplerinin kiraları arttırmasının sosyal dokunun değiştirilmesi ve dönüştürülmesi için yapıldığını belirterek bu nedenle kampanya başlatıldığını ifade etti. Yılmaz’ın ardından Mücella Yapıcı ise 2003 yılından beri şehrin dönüşümüne tanık olduğumuzu belirtti ve “Bu dönüşüm sermaye gruplarına hizmet etmektedir” dedi.
Yapıcı: “Kampanya Beyoğlu ile sınırlı kalmamalı”
Çıkarılan yasaların sadece Beyoğlu’ndaki esnafları ilgilendirmediğini hatırlatan Yapıcı, Kurtuluş’tan Kadıköy’e bütün bölgelerdeki esnafların bundan mağdur olduğunu dile getirdi. Dolayısıyla bu kampanyanın sadece Beyoğlu’nda sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayan Yapıcı, “Biz MMO olarak bu işin peşindeyiz, ancak halkın da duyarlılık göstermelidir. Burada Emek Sineması’ndan Kelebek Korse Mağazası’na bir tarih yok ediliyor” dedi.
Beyoğlu Kent Savunması Esnaf Komisyonu adına ise Onur Taş basın açıklaması yaptı. Taş, sermaye grupları arasında pay edilen Beyoğlu’nda, esnafların, emekçilerin sessiz sedasız bulundukları yerleri terk etmesinin beklendiğini belirterek bunu kabul etmediklerini “Beyoğlu’nu çeşitliliği yok olmadan, herkese açık kamusal bir alan olarak savunmaya hazırız! Çünkü son noktadayız” sözleriyle ifade etti.
Son dönemde yürürlüğe giren bir dizi yasal düzenleme ve keyfi uygulamanın Beyoğlu’nu ranta dayalı dönüşüme uğrattığını dile getiren Taş, bahsi geçen yasal düzenlemelere ilişkin bilgi verdi.
“10 yılını dolduran kiracıların keyfi bir şekilde çıkarılabilmesi kabul edilemez”
“Borçlar kanunun 347. Maddesi esnafın Beyoğlu’ndan sürülmesi için kullanılmaktadır” diyen Taş, 2012’de kabul edilen bu yasa ile birlikte mal sahiplerinin 10 yılını dolduran kiracılarını hiçbir gerekçe göstermeksizin çıkarma hakkına sahip olduğunu hatırlattı. Bu değişiklikle birlikte tüm Türkiye’de olduğu gibi Beyoğlu’nda da uzun yıllar yerleşik olan esnafın tahliye olacağını belirten Taş, Beyoğlu’nun sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda değişiminin hızlanacağını açıkladı.
Ayrıca mal sahiplerinin tahliye hakkını kira bedellerini rayiç değerin üstüne çıkarmak için kullandıklarını ve bulundukları yerden çıkmak istemeyen esnafın rayiç değerin üstünde kira miktarları ödemek zorunda bırakıldığını ifade eden Taş, “Bu madde en basit ifadeyle anayasada koruma altına alınmış olan çalışma hürriyetini, özel teşebbüslerin korunması ilkesini, sosyal devlet ilkesini ve yasal düzenlemeler dahilindeki sözleşme serbestisi ilkelerini ihlal etmektedir, iptali zorunludur!” dedi.
“Beyoğlu için afet deprem değil, 6306 sayılı yasadır”
6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun”un Beyoğlu esnafı için beklenen İstanbul depremini halihazırda yarattığını ifade eden Taş, yakın zamanda deprem güçlendirmesi yapılan yapılar da dahil olmak üzere bilimsel niteliği tartışmalı raporlara dayanarak tahliyeyi sağlayan ve kiracıların itiraz hakkını ortadan kaldıran bu yasanın, Beyoğlu’nda esnafı ortadan kaldırmak için kullanıldığını belirtti.
Taş, “Bu nedenle söz konusu yasaya kiracılar açısından itiraz hakkı konulması ve devamında riskli yapı yıkılsa dahi yeni yapılacak yapının aslına uygun olarak inşa edilerek öncelikli olarak aynı bedelle kiracıya teklifi hususunda yasal düzenleme yapılması zorunluluktur” dedi.
“Beyoğlu’nun kamusal niteliği ortadan kaldırılmaya çalışılıyor!”
“İşgaliye bedeli ödediğimiz masa-sandalyeler için her gün yeni düzenleme getirilerek Beyoğlu’nun kamusal niteliği ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır” diyen Taş, bar, cafe ve restoranlarda gerekçesiz kapatma cezaları, bedeli ödenen masa sandalyelerin kaldırılması, içki ruhsatlarının yenilenmemesi ve bunun gibi pek çok haksız uygulamanın olduğuna dikkat çekti ve bununla ilgili yasal bir düzenleme olması gerektiğini vurguladı.
Sermaye gruplarının tüm bu saldırılarına karşı Beyoğlu Kent Savunması Esnaf Komisyonu olarak yaklaşık 2 ay sürecek bir kampanya süreci başlattıklarını belirten Taş, bu kampanya boyunca tüm Beyoğlu’na sokak sokak ulaşacaklarını dile getirdi. Kampanyaya destek olma çağrısı yapan Taş son olarak “Beyoğlu sahipsiz değil!” dedi.
Basın açıklamasının ardından Kelebek Korse Mağazası, Still Kundura esnafları da kampanyanın içerisinde olacaklarını duyurdular.
