GüncelMakaleler

PUSULA | Örgütlü Yaşam

"Mücadelenin gelişimi açısından bazı süreç ve dönemlerde bir konu taşıdığı özgünlük-taşıdığı ihtiyaç ve gereklilik açısından ön plana geçerken bazı süreçlerde başka bir konu özgünlük ve ihtiyaç açısından ön plana geçebilir"

Bireysel yaşamdan örgütlü yaşama geçildiğinde bir dizi düşünsel gerilik ve geçmişten gelen alışkanlık engel olarak karşımıza çıkıyor.

Örgütsel ilke ve kurallar çok yönlü kavrandığında ortaya çıkan sorunlara karşı güçlü deneyimler elde edildiğinde, geçmişe ait olan, eski geri olan her şeyden adım adım kurtulabiliriz.

Karşımıza çıkan en ciddi engellerin başında örgütlü yaşamda yoldaşlarla kurduğumuz ilişkide yaşadığımız sorunlar gelmektedir. Eğer yoldaşlarımızla ilişkilerimiz iyiyse kural ve ilkeler unutulur, bir kenara bırakılır. Tam olarak uygulanmaz. Uygulanma ve uygulatma görevi hatırlanmaz.

Dostlukla yoldaşlık yer değiştirir. Örgütlü yaşam, hedefli ve ilkeli yürüyüş unutulur ya da yeterli derecede önem verilmez. Yoldaşlarla aramız iyiyken ilke ve kurallara dair sorun yaşanmazken aramız kötüyse ilke ve kurallara dair hatırlama/hatırlatma durumu ortaya çıkar. Dolayısıyla “sorun” yaşadığımızı görürüz. Aramız iyiyse ilke ve kurallar gevşetilir.

Silikleşir ve unutulur. Örgütün amaçları uğruna savaşımın gönüllü ve bilinçli topluluk olarak gerçekleştirildiği unutulur. Adım adım, parça parça ahbap çavuşların bir arada olduğu bir gruba dönüşülür.

Örgütün sıkı disiplinden uzaklaşması, gevşetilmesi ve liberalize edilerek bozulması böyle başlar. Unutma ve hatırlama ya da hatırlatma/unutturmama durumları ilke ve kurallara göre değil kurulan ilişkinin iyi ya da kötü oluşuna göre ayarlanmakta ve düzenlenmektedir.

 

Algısal Bilginin Kırılması…

Örgüt, devrim amacına uygun bir şekilde gerçeğe en yakın bilgilerin toplanması, doğru ve yanlışa göre ayrıştırılarak düzenlenmesi ve yeniden biçim verilerek bir üst aşamaya sıçratılması göreviyle karşı karşıyadır.

Özellikle yoldaşlardan bilgi alırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bilginin kendine göre mi yoksa gerçeğe en yakın şekliyle mi alınması durumudur.

Gerçekle militan arasındaki ilişkide bilginin aşınması ve kırılması durumları yaşanabilir. Herkes gerçeğin gözüne korkusuzca bakarak bilgi vermez ya da aktarmaz.

Bilginin eksik, istendiği ve duyurulmak istendiği şekillerde, gizlenmek saklanmak ihtiyacı duyulduğu verilme durumları yaşanabilir. Sorumluların-komutanların durdukları yere çıkarlarına göre karar verileceği durumlar olabilir.

Dolayısıyla bilgilerin (daha doğrusu algıların-verilerin) toparlanma sürecinde sağlam bilinç dikkatli ve sorgulayıcı bir göz, analizci bir bakış açısına ihtiyaç vardır.

Yoksa eksik, yetersiz, abartılı ve kişinin durumuna-çıkarlarına göre bilgiler toparlanabilir. Bilgiler aktarılırken sorgulayıcılık üzerinden, uyanıklık içinde hareket edilmelidir.

Gerçeklikle kurulan ilişki örgüt yaşamında tayin edici düzeyde önemlidir. Eksik, abartılı, gerçeği kendine göre değiştiren ve çıkarına göre düzenleyen, olumsuzu görüp olumluyu görmeyen ya da tersi durumların yaşanabileceği hesaplanmalı ve öngörülmelidir.

 

Duyarlılıkta Öncelik!

Hangi konuya ve soruna karşı duyarlıysak, o konuda ilkeli, tutarlı ve sağlam olma durumu hali yaşanması ancak hangi konu ve soruna karşı duyarlı değilsek o konuda ilkeli olma, sağlam durma-tutarlı olma ve unutulma hali kabul edilemez. Burada tek yanlılık başa bela durumu yaşatır. Karar alma, planlama ve düzenleme yapmaya engel olur.

Önem verilen, önemli görülen konulara karşı duyarlı, önem verilmeyen, önemli görülmeyen konularda duyarsız olma durumu kabul edilmemelidir. Militana, komutana dokunulan konuda duyarlı olunması, dokunmayan konuda daha az duyarlı ve dikkatli olunmaması durumu başka bir eksikliktir. Bu durumda liberalizmin başka bir türü yaşanır.

Devrime, halka, örgüte, özgürlüğe, yoldaşlara ait hemen her konu, her sorun kendi özgüllüğü içinde önemlidir. Mücadelenin gelişimi açısından bazı süreç ve dönemlerde bir konu taşıdığı özgünlük-taşıdığı ihtiyaç ve gereklilik açısından ön plana geçerken bazı süreçlerde başka bir konu özgünlük ve ihtiyaç açısından ön plana geçebilir.

Burada sorun yoktur. Ancak halkın-örgütün değil de militanın kendi durduğu yere ve ihtiyacına göre duyarlılık ve duyarsızlık gibi öncelik ve sonralık gibi bir belirleme ve durum tespiti yaşanırsa burada ciddi yanlışlık var demektir.

Örneğin işçi sınıfının sorun ve görevleri, kadın özgürlük mücadelesinin karşısına çıkarılamaz. Ya da ezilen ulusların, dillerin inanç ve cinslerin özgürlük mücadelesinin karşısına başka bir mücadele çıkarılamaz.

Her iki özgürlük mücadelesi taşıdığı önem, kapladığı yer ve taşıdığı ihtiyaç açısından önemli ve duyarlılık isteyen konulardır. İşçi alanında çalışılıyorsa işçi alanı önemli diğer mücadeleler daha az önemli ya da önemsiz olursa yanlışlık buradadır. Biri önemsenirken diğer bir mücadele alanı ve sorunu önemsenmiyorsa sorun buradadır. Hiçbir mücadele alanı diğer mücadele alanın karşısına konmamalı ve çıkarılmamalıdır.

Ulusların, dillerin, inançların özgürlük mücadelesi, kadın, LGBTİ+’ların özgürlük mücadelesi, işçilerin sömürüden kurtulma mücadelesi, devrimci ve tüm tutsakların özgürlük mücadelesi birlikte ele alınıp örgütlü bir tarzda duyarlılıkla yürütüldüğü zaman birlikte kurtuluş fikri gerçek ve somut olacaktır.

Öncelik sonralık, esas/tali toplumsal sınıfsal gelişme açısından düzenlenebilir. Ancak asla birbirinin karşısına karşıtı olarak çıkarılmamalıdır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu