87 yaşında direniyor, 29 yılın tutsak önderi, Başkan Gonzalo… Ezilenlerin, emekçilerin umudu ağır hasta. Ancak o, cilt kanseri ve kalp sorunlarına rağmen Peru devriminin önderi olmaya ve direnmeye devam ediyor.
Başkan Gonzalo’nun tutsak edilmesi bilimum gerici emperyalist istihbarat örgütleri, özel harp daire odaklarıyla birlikte gerçekleştirildi. Peru’nun başkenti Lima’yı, yoksul gecekondulardan başlayarak kuşatan Peru devrimi, son hamlesini gerçekleştiremeden tutsak düştü. Gerici faşist Peru devletinin göstermelik mahkemelerinde yargılanan değil, sıkılı yumruğuyla hep yargılayan oldu Gonzalo. İşçilerin, ezilenlerin devrim bayrağını Callao Deniz Üssü’nde kapatıldığı daracık hücrede dalgalandırdı.
Proletaryanın devrim davasını göstermelik mahkemelerde savunmaktan asla geri durmadı. Oturtulduğu sanık sandalyesini devrimin susmayan kürsüsü haline getirdi.
Son yüzyılın yaşayan en büyük Marksist Leninist Maoistlerinden bir olan Gonzalo yoldaş, tutsak düştüğünde aşağılanmak amacıyla demir bir kafese konuldu. Ancak emperyalizmi, faşizmi ve her türden gericiliği yargılayan tarihi konuşmasıyla o, inandığı değerlerin hiçbir kafese sığdırılamayacağını gösterdi. O anlarda Enternasyonal Marşı’nı söyleyerek demokratik halk devriminin kartalı olmayı bildi. Kükreyen sesi, bugün hala özgürlük ve kurtuluş arayanların kulaklarında çınlamaya devam ediyor.
“Bizim içinde savaştığımız siperler bu siperlerdir. Çünkü bizler komünistiz. Çünkü biz halkın çıkarlarını savunuyoruz. Bizim yapmakta olduğumuz ve yapmaya devam edeceğimiz şey budur. Bırakın, rüya görmeye devam etsinler. Bugün bu durum bizim yolumuzun üzerinde sadece bir büküntü. Yol uzundur. Ve biz bu yolu katedeceğiz. Hedefe erişeceğiz. Biz muzaffer olacağız. Göreceksiniz!” şeklindeki haykırışı, devrim umudu olmaya devam ediyor.
Yoldaş Gonzalo, Peru Komünist Partisi’nin kurucu önderidir. 1980 yılında gerici faşist Peru devletine karşı Ayacohou kırlarından başlattığı uzun süreli halk savaşıyla Latin Amerika’nın ve oradan yoksulların dünyasının kaderini etkileyecek ciddi değişimlerin adımlarını attı. Emperyalistlerin “sosyalizm öldü” propagandalarına karşı devrime yeni bir soluk kazandırarak güçlü bir dalga yaratmayı başardı.
Peru’nun kuruyan bozkırını demokratik halk devrimiyle tutuşturarak ülkeyi özgürlük rüzgarının estiği toprak parçasına çevirdi. Kısa sürede tutuşan devrim ateşi, Latin Amerika topraklarını etkisi altına aldı.
Son yüzyılın yaşayan en büyük komünistlerinden biri olarak tanınan Abimael Guzman, kapatıldığı kafeste ABD emperyalizmine ve dünya gericiliğine meydan okudu. Zafer kazanmaya mahkum edilmiş Peru devriminin önderi, eskiyen her şeyin mutlaka atılması ve yeninin kuşanılması gerektiğini belirterek demokratik halk devrimi ve silahlı devrimci savaşımının yolunu tuttu. Başka hiçbir yolun kurtuluş olmadığını devrimci pratiğiyle gösterdi ve öğretti.
Bugün yeniden görüşlerinin derinliğiyle, inancının gücüyle, anlatımının keskinliğiyle beyinleri ateşleyen Gonzalo yoldaşı savunmak devrimi ve özgürlüğü savunmaktır.
Ezilenlerin bilincinde parıltısını hiç yitirmeyecek bir yıldız olmaya devam eden Peru Komünist Partisi’nin önderi, proleter devrimcilerin, dünya ezilen halklarının onuru ve umudu olmaya devam ediyor.
Peru devrimin önderini ve benzer koşullarda özgürlüğe tutunan Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi’nin önderi Abdullah Öcalan’ın yaşamını savunmak, özgürlüğünü istemek, bunun için mücadele etmek devrimci görevdir.
