Güncel

MKM’den 30. yıl vesilesiyle konser

Kürt halkının kültürünü geliştirmek ve yaymak için kurulan Mezopotamya Kültür Merkezi, 30 yılı geride bıraktı. MKM’li sanatçılar, 16 Ekim’de konser vereceklerini duyurdu

Navenda Çanda Mezopotamya – Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), 27 Eylül 1991 yılında Musa Anter’in de aralarında bulunduğu bir grup aydın tarafından İstanbul’da kuruldu.

Tiyatro, sinema, müzik, halk dansları, çağdaş dans gibi sanatın birçok dalında üretim yapan MKM, komünal sanat anlayışıyla Mezopotamya, Anadolu ve Ortadoğu halklarının sesi, dili ve rengi olmayı amaç edinerek Kürtçe ile yola çıktı.

30 yılda tiyatro, sinema, müzik, resim, halk dansları gibi birçok dalda atölyeler düzenleyerek binlerce öğrenciyi yeşertti, eğitti. 25 yıldır MKM bünyesinde yer alan sanatçı Nurcan Değirmenci ve sinema çalışanı Adar Taş, MKM’nin 30. yılına ilişkin JINNEWS’ten Marta Sömek’e konuştu.

MKM ile tanışma…

25 yıldır MKM bünyesinde çalışma yürüten sanatçı Nurcan Değirmenci, Arif Sağ Müzik Merkezi’nde müzik yaşantısına başladıktan sonra 1996’da MKM bünyesinde yer aldığını paylaştı. MKM’ye ilk katıldığında bir yıl boyunca bağlama, şan ve solfej dersleri aldığını aktaran Değirmenci, ardından dönemin kursiyerleriyle bir grup kurmaya karar verdiklerini ve grubun özellikle Zazaca söylemesini istediklerini kaydetti.

O dönem her şeyin bir ilk olduğunu söyleyen Değirmenci, ilk defa bir Kürt kültür merkezinin kurulduğunu ve birçok alandan müzisyen, tiyatrocu, sinemacı adaylarının geldiğini ve birçok kadına cesaret verdiğini aktararak, “Her şeyi ilk olarak yaşadığımız için hep birlikte öğreniyor, dolayısıyla öğrenirken de birbirimize katkımız çok fazla oluyor, vesile olmuş oluyorsunuz” diye konuştu.

MKM’nin 30 yıllık serüvenini kültürel bir yolculuk olarak gören Değirmenci, ilk kurulduğunda kadın temelli bir yapısı olduğunu, zaman zaman ayrılanlar ve yeni katılan kişilerin olduğunu belirterek, mücadeleyi devralan her bireyin aynı doğrultuda devam ettirmesinin asıl önemli olan nokta olduğuna ışık tuttu. Değirmenci, 16 Ekim’de Bostancı Gösteri Merkezi’nde 30. yıl için verilecek konsere herkesi davet etti.

Sosyolojiden sinemaya

Sinema çalışanı Adar Taş da üniversite son sınıftayken sosyoloji okusa da sinemaya ilgisinin olduğunu belirterek, MKM ile tanışma hikayesini şu sözlerle anlattı: “O süreçte Mezopotamya Sinema Kolektifi bir film gösterim etkinliği düzenliyordu aylık periyotlarla. Oradaki arkadaşlarla tanıştım ve atmosfer hoşuma gitti. O sene atölye çalışmaları vardı sinemanın birçok alanını kapsayan, yönetmenlik, senaryo, kurgu, görüntü yönetmenliği gibi çeşitli alanlarda atölye programları başlayacaktı ve ben de başvuru yaptım. Atölye sürecimi tamamladıktan sonra MKM’ye bağlı olduğunu öğrendim Sinema Kolektifi’nin, daha sonra da MKM’de devam ederek sinema alanında çalışmalar yürütmeye başladım.”

MKM’nin tüm çalışmalarının Kürtçe olmak zorunda olduğunu vurgulayan Taş, sosyal hayatta Kürtçeyi olması gerektiği gibi kullanamasa ve belirli yerlerde konuşamasalar da MKM’nin bu dayatıcı tarafını çok doğru buluyor ve çalışmalarında Kürtçe düşünüp revize ettiklerini ve yazdıklarını, bu anlamda da çok verimli olduğunu belirtti.

MKM’nin çok zor koşullarda, çok büyük baskılar altında ayakta durmaya ve çalışmalarını icra etmeye çalışan bir kurum olduğunu söyleyen Taş, 30 yıl önce kurulduğunda tam da böyle bir iddia ile böyle bir yolculuğa başlamış olduğunu ve bugün geldiği noktada da bu iddiayı gerçekleştirdiği sonucuna varabildiklerini ifade etti. Taş, MKM’nin 30. yılını kutlarken tam da dönemin ruhuna ve günümüze uygun bir şiar olan şafak vakti güneşin tam doğmaya yakın vaktini ifade eden “Berbang” şiarını seçtiklerini dile getirdi. Taş, “Bütün zor ve baskılara rağmen bu alanda çalışmalar yürütmeye devam ederek ve bunda ısrar ederek cesareti bulaştırmaya devam edeceğiz” çağrısında bulundu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu