Güncel

TDİ: Tutsakların sesi olmaya, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz

Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde açıklama gerçekleştiren Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, tutsakların üzerindeki baskı, işkence, saldırı ve tecrit uygulamalarının arttığına dikkat çekerek dayanışma çağrısı yaptı

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde açıklama gerçekleştirdiği açıklamayla, tutsaklar üzerinde yükselten saldırıların arttığına dikkat çekti.

Basın açıklaması için hapishane önüne gelen İnisiyatif bileşenlerinin yanı sıra destek için gelen Partizan okurlarının da etrafı polis tarafından ablukaya alındı. Polis, eyleme gelen kitleye eylemin Bakırköy Kaymakamlığı tarafından yasaklandığını söyledi. Kitle de açıklamayı hapishane önünden daha ileri bir noktaya taşıdı. Burada ise sloganlarla yasak kararı protesto edildi.

Daha sonra kitle “İnfaz yakmalara son! Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” pankartı açtı. Kitle sık sık ‘Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük’, ‘Hasta tutsaklar serbest bırakılsın’ sloganları atarken polis ise kitleyi sıkıştırmak için ‘uyarılarına’ devam etti. Kitle buna rağmen eylemini sürdürdü.

Pandemiyle birlikte saldırılar artarak devam etti

İnisiyatif adına yapılan açıklamada ise 15 Temmuz’un ardından, pandemi dönemiyle birlikte hapishanelerde hak ihlallerinin en üst boyuta çıkarıldığı vurgulanarak “Son dönemde “iyi halli olmadığı” gerekçesiyle infaz yakma saldırıları da üst boyuta taşınırken, tutsakların tahliye şartları da hapishane yönetimlerinin keyfi kararlarına bırakıldı” denildi. Tutsaklara, ‘pişmanlık’ dayatıldığı, kitaplarının verilmediği ve keyfi disiplin cezalarının alındığı ifade edilerek şunlar söylendi:

“Bu dönemde işkence ve kötü muameleler de artarak devam etti. Küfür, hakaret, tehdit, ajanlık ve ayakta askeri sayım dayatması, disiplin cezalarının bir tehdit aracı olarak kullanılması, hücre cezaları, çıplak arama gibi saldırılar daha da arttı. Özellikle tahliye tarihi gelen tutsakların disiplin cezaları ve “iyi hal” bahanesiyle tahliyelerinin engellenmesi artış gösterdi. Bu saldırılar ve keyfi uygulamalar bir yandan pandemi aracılığıyla meşrulaştırılmaya çalışılırken, bir yandan da bu durum sorgulanamaz kılındı. Pandeminin yasak ve baskılarından cesaret alan devlet, yeteri kadar gündeme getirilemediği ve mücadele edilemediği koşullarda bugüne kadar tutsaklara saldırı kapsamında ne varsa hepsini daha yoğun bir biçimde devreye koymaya ve tutsakların iradesini teslim almaya çalıştı, çalışıyor.”

“Toplumu F tipleriyle teslim alamadığını gören devlet, şimdi de F-tiplerinden daha ağırlaştırılmış koşulları devrimci tutsaklara dayatmaya çalışıyor. Bu nedenle de S tipleri ile devrimci tutsakları tehdit ediyor” denilen açıklamada şu an 60’tan fazla tutsağın infazı yakılarak tahliyesinin engellendiği de söylendi.

Yine pandemiyle birlikte tutsakların sağlığa erişim hakkının daha da kısıtlandığı vurgulanarak, çoğu hapishanede hasta tutsakların aylarca tedavi edilemediği ifade edildi. Hastaneye gidebilen tutsakların ise kelepçeli bir şekilde tedaviye zorlandığı da söylenerek şunlar vurgulandı:

“Hasta tutsakların tahliyeleri ya hastane ya Adli Tıp Kurumu (ATK) ya da savcılık engeline takılıyor. Hastanelerden tutsakların onca zorlukla alabildikleri raporlar çoğu zaman siyasi tutumla karar veren ATK tarafından kabul edilmiyor. Kabul edilse ve ATK raporu alınabilse dahi bu raporla verilmesi gereken tahliye kararı “toplum güvenliği bakımından tehlike” bahanesiyle uygulanmayabiliyor. Son 6 yılda, “veda” hakkı bile tanınmayan en az 103 tutsak hapishanede yaşamını yitirmişken “toplum güvenliği” bahanesiyle tutsakların canlarının “tehlikede” olduğu ortadadır.”

“Mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz”

Açıklamanın sonunda TDİ olarak, başta infaz yakmalara ve hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için eylemlerin devam edeceği de vurgulanarak şunlar söylendi

“Biz tutsak yakını ve aileleri olarak, başta infaz yakmalara ve hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için  burada toplandık. Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi olarak 19 Aralık’a kadar her an ve alanda “İnfaz yakmalara son!”, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!” diyeceğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz. Ve tutsak aileleri, yakınları, yoldaşları olarak bir kez daha söylüyoruz: Tutsakların tecrit duvarlarının arkasına gömülmesine ve tüm yaşamın hücreleştirilmesine izin vermeyeceğiz! Hapishanelerdeki baskı, saldırı ve işkenceye karşı toplumun her kesimini içerideki tutsakların dışarıdaki sesi olmaya, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.”

Açıklama sloganlarla sona erdirildi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu