GüncelManşet

EFRÎN DİRENİŞ | Efrîn’de iki DKP savaşçısı yaşamını yitirdi

Devrimci Komünarlar Partisi(DKP)  Efrîn’de işgal saldırılarına karşı gelişen direnişte iki savaşçısının yaşamını yitirdiğini duyurdu.

H. Merkezi: TC devleti ve ona bağlı çetelerin işgal saldırılarına karşı direnişi büyüten devrimciler bu uğurda toprağa düşüyor. Efrîn’de işgale ve faşizme karşı direniş sergileyen Devrimci Komünarlar Partisi(DKP) yaptığı bir açıklama ile Hüseyin Cem Özdemir ve Görkem Tuğal isimli iki savaşçısının yaşanan çatışmalarda şehit düştüğünü duyurdu.

 

“İşgal savaşı Efrin’de kurulmaya çalışılan yeni toplumsal yaşama gericiliğin ortak savaşıdır”

Açıklamada, “Bu savaşta Görkem Tuğal (Nurhak Cem) ve Hüseyin Cem Özdemir (Bayram Ali Akdeniz) yoldaşlarımız, faşist ordu ve dinci faşist çetelere karşı savaşırken toprağa düştüler.” denildi.

“Türkiye’nin tüm gerici ve faşist odakları Tayyip Erdoğan’ın arkasında toplandılar ve Rojava topraklarına girdiler. Bu bir oyun değil savaştır. Bu, sömürgeci bir savaştır. Bu savaş uzayacaktır. Hep beraber yaşayarak göreceğiz, bu savaş hem dışarda hem içerde daha da şiddetlenerek devam edecek, Türkiye içinde tüm emekçi ve muhalif güçlerini, bölgeye yayılarak Türk ve Kürt halkı başta olmak üzere tüm bölge halklarını bir kan deryasıyla karşı karşıya bırakacak bir kırıma dönüşme ihtimalini içinde taşıyacaktır.” sözlerine yer verilen açıklamada, devam eden savaşın ne yalnızca Efrîn’e saldırıyla sınırlı olduğu ne de Efrîn’e saldıranın sadece sömürgeci faşist Türk devleti olduğuna dikkat çekildi.

“Bu işgal savaşı, Efrin’e ve Efrin’de kurulmaya çalışılan yeni toplumsal yaşama, dünya emperyalizminin ve gericiliğinin ortak savaşıdır. Tayyip Erdoğan ve TC devleti, bu dünya emperyalist ve gerici odaklarının desteğini de arkasına almış olarak işgal savaşını icra etmektedir. Bu savaş, aynı zamanda, sadece Efrin’de yaşayanlara karşı değil tüm bölge halklarına karşı başlatılmış kanlı bir saldırıdır. Bundan dolayı Efrin’le sınırlı kalmayarak bölgedeki diğer devletlerin de karıştığı bölgesel bir savaşa dönüşme tehlikesini içinde taşımaktadır.” ifadelerine yer verilen açıklamada söz konusu saldırıların amacına dikkat çekildi.

Yaşanan işgal saldırılarının Tayyip hanedanının, çöküşünü önlemek için başlattığı bir iç faşist kuşatma ve saldırı olduğuna, Kürt ulusal kurtuluş mücadelesinin geldiği düzey, Kürt halkının kendi kaderini belirleme istem ve özleminin simgesi haline gelen Rojava devriminin, faşist devletin temellerini sarstığına, bu savaşın, tam da bu nedenle Kürt halkının iradesini kırma ve teslim alma savaşı olduğuna, bu savaşın, dışarıda olduğundan daha fazla içeride işçi sınıfına, devrimci demokratik güçlere, tüm anti faşistlere, Alevilere ve tüm ezilen halklara karşı faşizmin azgın bir saldırı olduğuna dikkat çekilen açıklama şu sözlerle devam etti:

“Türkiye’nin sosyalist, komünist, devrimci güçlerine, tüm anti faşist ve demokratik güçlerine çağrımızdır: Bu savaş Efrin’de yaşayanlar kadar hatta Efrin’den önce bizlere karşı ilan edilmiş bir savaştır. Hemen bu saatten itibaren bu işgal savaşına karşı mevzilenmezsek, savaş cephesinde yerimizi almaz ve bu işgal savaşını faşist devlete karşı bir iç savaşa dönüştürmezsek, yarın çok geç olacaktır.

Türkiye halkına ve emekçilerine sesleniyoruz. Bu kanlı savaşta hayırhah tutum alan, hatta faşist propagandanın ve şovenizmin etkisiyle savaşı destekleyen emekçilere sesleniyoruz. Savaşları başlatmak kolaydır, ama bitirmek çok zordur. Bu savaş uzayıp yayıldığında geri dönüşü olmayan bir cehennemde uyanacağız. Bu savaş öyle onlarla, yüzlerle değil binlerce hatta on binlerce gencinizin kanını emecek. Yalnız bu kadar da değil Türkiye Irak’a, Libya’ya, Suriye’ye benzeyecek. O ülkelerde yaşanan kanlı yıkım ve katliamlarla karşı karşıya kalma riski içindeyiz.”

Devrimci Komünarlar Partisinin, sömürgeci faşist devletin Efrin’i işgal girişimine karşı Kuzey Suriye’de, özgür topraklardaki askeri gücünü ilk günden Efrin savunmasına gönderdiği, altını çizilirken “Efrin halkının yanında sömürgeci faşist güçlere karşı, Türkiye halklarının özgürlüğü ve Türkiye devrimi için savaşıyoruz.” ifadelerine yer verildi.

 

“Bu kavga sömürgeciliğe ve faşizme karşı özgürlük ve sosyalizm kavgasıdır.”

Açıklamada yaşamını yitiren devrimcilere dair ise şu bilgilere yer verildi:

“Nurhak yoldaşımız, savaşın ilk haftasında Rajo’da Kevireker tepesinde faşist ordu güçleri ve çetelerini, YPG ve Türkiye’li devrimci güçlerden yoldaşlarıyla birlikte püskürttükten sonra, iki devrimciyle birlikte faşist devletin obüs saldırısında şehit düştü.

Bayram Ali yoldaşımız, cepheden cepheye koşturur ve düşman güçlerine ağır kayıp verdiren füze saldırıları gerçekleştirirken bir devrimci yoldaşıyla birlikte uçak bombardımanında toprağa düştü. Onlar, Efrin’de Türkiye devriminin ön mevzilerinde çatışarak ölümsüzleştiler. Onlar, Türkiye halklarının özgürlük ve sosyalizm kavgasının, aynı zamanda bölge haklarının özgürlük kahramanlarıdır.

Bu savaş, bölge halklarına Türkiye ve Kürdistan halklarına çok daha ağır bedelleri dayatıyor. Kayıplarımız yüreğimizi yakıyor ama doğru yerdeyiz ve bedel ödemekten korkmuyoruz. Bu kavga sömürgeciliğe ve faşizme karşı özgürlük ve sosyalizm kavgasıdır.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu