Makaleler

Yetinme!

Devrimci mücadelede görev ve sorumlulukların yerine getirilmesi pratiklerinde en sık karşılaşılan hastalıklardan biridir “yetinmecilik”. Sınırlı zaman ve mekanlarda sınırları çizilmiş devrimciliğin diğer adıdır, “yetinmecilik”. Var olanla, sınırlı olanla ve o ana kadar yapılan ve yapılmış olanla yetinen bu hastalığın dayandığı toplumsal zemin küçük burjuva mülk sahibi sınıftır. Küçük toprak parçasına sahip köylülerin, küçük esnaf, küçük memur, küçük mülk sahibi sınıfın dünya görüşünden beslenen, “şükürcü-yetinmeci” anlayışın devrimci örgüt içine yansıması olan “yetinmecilik”, devrimci eğitimle mutlaka ve derhal düzeltilmesi, ortadan kaldırılıp sürecin dışına atılması gereken bir hastalıktır.

Eğitilip düzeltilmediği takdirde devrimci saflarda ciddi zararlara ve sonuçlara yol açacağını bilmek gerekir. “Yetinmecilik”, gidilecek yerin geciktirilmesi, varılacak hedefin uzatılmasıdır. Oysa bilinir ki; demokratik halk devrimi sınıf bilinci-yöntem-tarz kadar belli bir hızı da gerektirir. Hızı kesilmiş yürüyüş, hedeflenen amaca varışı geciktirir. Özgürlüğe uzanan yolu uzatır. Bu olumsuz gerçeklik, örgüt saflarında yaşamaya devam ederse en başta sınıf düşmanları bu durumdan yararlanır. Bu onların çıkarlarına hizmet eder.

Yetinmeciliğin her faaliyet alanında yansımalarını bulup üzerine gitmek zorundayız. Bu devrimci görevlerimizden biridir. Örneğin emekçi mahallelerde yapılan gazete dağıtımlarında aynı sayı ile, aynı evlere gitmekle, aynı insanlarla sohbet etmekle yetinmek… Örneğin afiş çalışmasında aynı sayı ile, aynı sokak ile yetinmek… Bildiri dağıtımı ya da ajitasyon-propaganda çalışması için aynı mekanla yetinmek…  Aynı yerde stant açıp kitap satışıyla yetinmek. Mahallelerde kadın, gençlik kitlelerine aynı araçlarla gitmek, varolanla yetinmek… Faaliyet yürüttüğümüz demokratik kitle örgütlerinde sınırlı sayıda insanın gelip üye olmasıyla yetinmek… Düzensiz ve tesadüfi bir şekilde ya da sadece görev verilirse makale yazmak, bir haber yapmakla yetinmek… Sınırlı sayıda, düzensiz ve tamamlanmayan eğitim çalışması-toplantı yapmakla yetinmek… Düşmanı zorlamayan, imhasını amaçlamayan eylem şekilleri ile yetinmek.

Örnekler çoğaltılabilir. Verilen her örnek bizim gerçekliği bizimdir. Var olan ve yaşanan bu gerçekliği, mutlak suretle değiştirilip düzeltilmesi gereken görevler olarak algılamak-kabul etmek gerekir. Önce gerçekliğe dokunmak, kabullenmek sonra da değişimi için yoğun bir çaba ve mücadele içine girmek gerekir.

Küçük burjuva sınıfının dünya görüşü ve anlayışı olan “yetinmecilik” hastalığı devrimin yolunu uzatan hastalıklardan biridir. Düşünsel-pratiksel olarak sınırları çizili olan bu anlayış, sınırlı zamanlarda, sınırları çizili mekanlarda, sınırlı sayıda yapılanların kendisidir. Ve bu yapılanları yeterli gören daha fazlasının ve iyisinin yapılamayacağını düşünen, bu görüşü abartılı bir şekilde savunan ve daha iyisinin yapılamayacağını iddia eden yaptığı küçük-sınırlı çalışmalarla övünen ve onlarla avunan bu anlayış; devrimci pratikte tekrarların yaratıcısı ve yaşatıcısı olur. Düşünsel darlığın pratik harekete yansıması olan ve ona yön veren bu anlayış, gelişmenin ilerlemenin yürümenin ve çoğalmanın en büyük engelidir.

Bilinir ki devrim çok sayıda sayısız eylemin, örgütlenmenin ve yürüyüşün adıdır. Devrim, sınırlı yaşamı sınırsız davanın eylemine hazırlama-düzenleme eylemidir. Düşünsel uzaklığın, geniş bakış açısının ve çok yönlülüğün yön verdiği sayısız ve sonsuz fedakarlığın adıdır. Çoğalmak-büyümek-artmak-kalabalık olmak-sınırları zorlamaktır. Çizime dayalı düşüncenin ve pratiğin ortadan kaldırılmasıdır. Küçük bir evi, sınırları çizili eylemleri parçalamaktır. Düşünce ve eyleme vurulan her türlü küçük burjuva zinciri kırıp parçalamaktır. Sınırsızlığı-sonsuzluğu-dünyayı ve evreni kısaca imkansız olanı istemektir.  Dar–küçük ve sınırlı olan her şeyi önce düşüncede sonra da pratikte alt etmektir. Sınırları çizili küçük burjuva sınıftan-dar dünyadan dar düşünceden kopuş ve bu kopuşun pratikte sayısız sıçramalarıdır, devrim.

Sınırları çizili olan kendinden-“bireye ait olandan” vazgeçmedir. Sınırlı olanları bırakma, terk etme, vazgeçmedir. Düşünce ve duyguda devrimsel sıçramadır.  Birey ve kendi olmaktan kopuş, sınıf ve proleter olana doğru sayısız sıçramadır. Şimdiye kadar yapılanlarla ve yapılıyor olanlarla yetinmemektir. “yeterlidir” kavramını devrimci vokabülerden koparıp atmadır. Sürekli düşünsel ve pratiksel sınırları zorlamak, aşmak, büyümek, artarak, çoğalmak ve sınırsızlığa doğru yorulmadan yürüyebilmektir.

Devrim, dar kafalılıktan bencillikten kopmak ve uzaklaşmaktır. Uzak ve ileri olana, çok yönlü olana ulaşmaktır. Dağınıklıktan-düzensizlikten (sınırlı olanlardır) koparak en ileri düzeyde örgütlenmektir. Devrimci yürüyüş şiarına “YETİNMEMEK”i yazmaktır. En ileri ve en devrimci olan pratiklerin öğretisinden sonsuza kadar öğrenmek, gerçekliğimize en uygun olanı alarak devrim davamıza yararlı olanları uyarlama cesaretidir.

Devrimci savaşın her yeni aşamasında çizgileri değişen ve farklılaşan koşullara uygun olarak geliştirerek zenginleştirmektir. Gerilla savaşının çizgilerini değişen her somut gerçekliğine göre geliştirerek yeni koşullara uyarlayıp zenginleştirmektir.

Şimdiye kadar olunan mekanlarda ve yerlerde şimdiye kadar yapılan ve yapılıyor olanla karşı karşıya gelmek-çatışmak, yeniyi zorlamaktır. Hoşnut olma memnun kalma haline savaş açmaktır. Bilinen yerlerde, bilinen zamanlarda yapılan ve yapılmakta olan şekle karşı sürekli savaşmaktır. Sınırlara statükoculuğa karşı savaşmaktır. Düşüncede pratikte örgütte devrimsel sıçrama yapabilmektir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu