DerlediklerimizGüncel

Arjantinli Yazar: Kürtler ve Ermeniler yeni Osmanlı projesine karşı birlikte savaşmalıdır

Kürt ve Ermenilerin yeni Osmanlı siyasetine karşı güçlerini birleştirmesi gerektiğini söyleyen Arjantinli Gazeteci Yazar Magda Tagtaşiyan, Kürtlere yönelik devam eden saldırıların Ermenilere yapılan soykırımla benzerlik gösterdiğine dikkat çekti.

Üç nesildir Arjantin’de yaşayan Ermeni Gazeteci ve Yazar Magda Tagtaşiyan, Kürt halkına yönelik devam eden saldırılara ilişkin ANHA’ya değerlendirmelerde bulundu. Dünyadaki birçok Ermeni kurumunda aktif rol alan Magda Tagtaşiyan, Tunesînî Armenohi (2016), Ermeni Ruhu (2020) ve Rojava (2021) kitaplarını yazmasıyla biliniyor.

‘ERMENİLERE YAPILAN SOYKIRIM İLE KÜRT HALKININ MARUZ KALDIĞI SALDIRILAR ARASINDA FARK YOK’

https://justpaste.it/img/f5a937eb93e41036911a5c835b91a2f6.jpg

Ermenilerin 1915 yılında Osmanlı eliyle maruz kaldığı soykırıma dikkat çeken Magda Tagtaşiyan, “1915 soykırımı Şengal’de yapılanlar gibi her daim açık bir yara gibi kalacaktır. Erdoğan’ın amacı da Osmanlı dönemini geri getirmektir. Bu hayallerini hayata geçirmek için kendisine komşu devletlere saldırıyor. Bugün Kürtler ve Ermeniler ortak bir düşmana sahipler. Erdoğan rejimi her iki halka karşı büyük bir savaş veriyor” dedi.

‘ULUSLARARASI KAMUOYU ETNİK SOYKIRIMI İZLİYOR’

1915 yılında Ermenilerin maruz kaldığı tehditlerin bugün Kürt halkına yapıldığını dile getiren Magda Tagtaşiyan, “Bütün dünya bu tehditleri izliyor. Osmanlı devleti bir milyondan fazla Ermeni’yi katlettiğinde de dünya aynı şekilde sessiz kalmıştı. Şimdi de Kürt halkına aynı tehditler yapılıyor. Kürt halkı aynı tehlike ile karşı karşıyadır” şeklinde konuştu.

Devletlerin çıkarlarını gözettiği için tehditlere sessiz kaldığını ifade eden Magda Tagtaşiyan, “Ermeni soykırımı yapıldığında da hiçbir güç kınama açıklaması dahi yapmamıştı. Aradan geçen onlarca yıldan sonra kınanan açıklamalar yapıldı. Aynı suçların bugün devam ettiğini görüyoruz. Gelişen teknoloji ile birlikte soykırım yapıldığı anda bütün dünyaya ulaşmasına rağmen kimse sesini çıkarmıyor” şeklinde konuştu.

Türk devletinin Efrîn’deki suçlarını meşrulaştırmak için çeşitli tiyatrolar oynadığını dile getiren Magda Tagtaşiyan, “Birçok gazeteci işgal altındaki Efrîn’e davet edilerek, burada oynanan tiyatroların dünyaya gösterilmesi istendi. Bu konuda bana da davetiye gönderdiler. Ben reddettim. Birçok gazeteci maalesef bunu kabul ederek Türk devletinin işgalini meşrulaştırma planlarına alet oldu” diye konuştu.

Dünyada yaşayan 40 milyon Kürt’ün Türk devletinin tehdidi altında olduğunu sözlerine ekleyen Magda Tagtaşiyan, “Kürtler nerede olursa olsun Türk devletinin tehdidine maruz kalıyor. Ortadoğu’da 40 milyon Kürt bulunmasına rağmen dünya Kürtleri azınlık olarak gördü. Kürtler büyük mücadelelerle var olduğunu kanıtladı.

Bugün Rojava’da Özerk Yönetim gibi büyük bir kazanım elde etti. Halen tehditlere maruz kalıyorlar. ABD ve Rusya Türk devletinin baskısına maruz kalıyor. Aynı şekilde Ermeniler de Türk devletinin tehdidini yaşıyor. Bu nedenle Ermeniler ve Kürtler güçlerini birleştirmelidir. Ortak düşmanları olan Erdoğan’a karşı mücadeleyi büyütmeliler” ifadelerini kullandı.

Türk devletinin Til Temir’de Asurilerin yaşadığı köyleri bombalamasına dikkat çeken Magda Tagtaşiyan, “Türk devleti Osmanlı siyaseti izliyor. 1915 olaylarının devamını getirmek istiyor. Rojava’da hayat bulan ideolojik sisteme karşı silahlı mücadele yürütüyor. Erdoğan Rojava sisteminin onun iktidarını tehdit edeceğini hissediyor. Yeni Osmanlı projesinin karşısındaki en büyük engellerden biri Rojava’dır” değerlendirmesini yaptı.

‘YPJ ROJAVA’NIN KAHRAMANIDIR’

https://justpaste.it/img/7c15c1b2f28a664e12f6fef09461433b.jpg

Kürt kadınlarının mücadelesini değerlendiren Magda Tagtaşiyan, Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların oluşturduğu YPJ güçlerinin dünyada yankı uyandırdığını ifade etti. Kadınların DAİŞ’e karşı verdiği mücadeleden ilham alarak kitap yazdığını dile getiren Magda Tagtaşiyan, “Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan kadınların mücadelesini yazdığım zaman 1915 katliamından kurtulanların mücadelesini yazdığımı hissettim. Kürt ve Êzidî kadınların mücadelesiyle onur duyuyorum. Uğruna mücadele ettikleri amaçlarına ulaşacaklarına inancım tamdır. Canlı canlı yakılan kardeşlerinin intikamını aldılar. İlk iki kitabımı tamamladıktan sonra Rojava’daki kadınların mücadelesini yazmaya karar verdim. Kadınların Baas rejimine, Türk devletine ve DAİŞ’e karşı verdiği büyük mücadele yazılmaya değerdi” şeklinde konuştu.

Rojava kitabının yazılmasının önemine değinen Magda Tagtaşiyan, “Bilinmeyen ve tanınmayan kadınların erkek egemen zihniyete karşı verdiği büyük mücadeleyi görünür kılmanın gerektiğini gördüm. Dünyayı kontrol altına alan erkek egemen zihniyet kadını zayıf düşürmeyi ve yok etmeyi amaçlıyor. Tarihte kadınların sesleri kısıldı. Buna karşı çıkan Arîn Mirkan ve yoldaşlarının mücadelesinden bahsettiğim kitabı yazmak bana büyük bir moral verdi” dedi.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu