GüncelManşet

(Foto)Son kayıp bulunana kadar

 

İstanbul: Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı’nda 500. kez buluşurken binlerce işçi, emekçi ve genç de eyleme destek vererek katil devletten hesap sorma, kaybedilenleri bulma mücadelesinin sürdüğünü gösterdi. Ayrıca dünyanın birçok yerinde de dayanışma anlamında Cumartesi Anneleri adına eylemsellikler gerçekleşti. Yanı sıra eyleme Berkin Elvan’ın ailesi ve Hasan Ferit Gedik’in ailesi de destek verdi.  

Cumartesi Anneleri 500. hafta buluşması için Galatasaray Meydanı’ndaydı. 500 haftadır gözaltında kaybedilenlerin akıbetini soran aileler saat 11.00’den itibaren alanda toplandı. Sanatçıların, aydınların ve ilerici güçlerin günlerdir yaptıkları çağrılar karşılık buldu ve binlerce insan eyleme destek verdi.

Bedellerle kazanılan meydan bırakılmayacak!

500. hafta nedeniyle çok sayıda kayıp yakını bir araya gelerek düşüncelerini paylaştı. 1990’lardan bugüne aynı devlet politikasının sürdüğü ifade edilerek dün kaybedenlerin bugün failleri koruyarak aynı baskıyı sürdürdüğü söylendi. Yıllar da geçse mücadelenin annelerden torunlara devredilerek süreceği vurgulandı.

Kayıp yakınlarından ilk sözü kayıp Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun aldı. Hanım Tosun, “90’lı yıllarda direnerek bu meydanı kazandıklarını ve kazanırken de yediğimiz dayaktan gücenmedik çünkü meydanları kazandık” dedi. Tosun’un ardından, Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır konuştu. Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin ise ”Faili devlettir” diyerek kişilerin önemli olmadığını, iktidara karşı mücadeleyi sürdürdüklerini belirtti.

 Bu resimler devletin işlediği cinayetlerin delilidir

Ardından söz alan, Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, “20 yıl önce onlarla başlayan eylem şimdi on binlerle buluştu” dedi. Kayıp annesi Zübeyde Tepe, katillerden Doğan Güreş’in ölümünü anımsattı. Sonra oğlu için Kürtçe bir şiir okudu. Kayıp yakını Muzaffer Yedigöl, “Mezarsız ölülerin ülkesi”nde eyleme destek verenleri selamladı, “İstediğimiz sadece kemikleri” dedi. Bu meydanda büyüyen Gülbahar Alpsoy ise, 500 haftadır direndiklerini belirtti ve Kobanê’deki anaların direnişini selamladı. Alpsoy “Adaleti istemeyeceğiz, adaleti getireceğiz” dedi. Gözaltında kaybedilen Süleyman Cihan’ın abisi Ahmet Cihan “Bu resimler devletin işlediği cinayetlerin delilidir” dedi. Süleyman Cihan dosyasının failleri belli cinayetlerden biri olduğunu söyledi ve Mehmet Ağar’ın cezasız bırakıldığına dikkat çekti. İkbal Eren, “Kocaman bir aile olduk” diyerek, kısmen de olsa gözaltında kaybedilmelerin önüne eylemlerle geçtiklerine dikkat çekti. İlk hafta ile 500. haftanın aynı olduğunu söyleyen Eren, herkesi bugünkü gibi sahiplenmeye çağırdı.

Serhat Ertak, gözaltında kaybedilen maden işçisi Mehmet Ertak’ın oğlu. Van’dan yıllardır biriktirdiği öfkesi ve kiniyle gelmiş Cumartesi Anneleri’nin yanına. Babasının fotoğrafını kaldıran ve kayıp yakınlarından da kaldırmasını isteyen Ertak, “Burada tek resim var, adı da kayıp. Bu adaletin kanlı yüzüdür. Devlet, önce bu kanlı yüzünü temizlesin” dedi.

Galatasaray’da büyüyen çocuklardan Deniz Gülünay, kayıpların hepsinin işkencede ser verip sır vermeyenler olduğunu söyledi: “Burası sadece ağladığımız, öfkelendiğimiz bir alan değil. Fotoğraflarını tuttuğumuz insanların sesiyiz biz” dedi. Gülünay, babası ve diğer kayıplarla onur duyduğunu söyledi. 

sumartesi annelerAynı vahşet bugün IŞİD eliyle sürdürülüyor

Yüksekova’dan gelen Tahir Canan “Bunlar siyasi cinayettir” diyerek IŞİD ile devletin aynı vahşeti uyguladığını söyledi. Babasının tanınmaması için yüzündeki benlerin kesilmesini anımsatarak aynı yöntemi bugün IŞİD’in uyguladığını söyledi.

Mukaddes Coşkun, Sedat Tanış ve Emrah Aydınlar da konuşmalar yaptı, adalet mücadelesini sürdüreceklerini söylediler.

 “Kaybedilmek istenen insanlığımızdır!”

Cumartesi Anneleri adına İkbal Eren tarafından okunan açıklamada şunlar vurgulandı: ”Gözaltında kaybetmeyi suç olmaktan çıkaran bu zihniyet yalnızca adaletsizlik üretmekle kalmadı, aynı zamanda toplumu zehirleyerek ortak bir adalet duygusunun oluşmasını da engelledi. Fail kamu görevlisi olunca, yurttaşın öldürülmesinin ve yok edilmesinin suç sayılmayacağı algısını yarattı. Güvensizlik ve korku üreten bir politik iklim yaratarak toplumu suskunluğa sürükledi.”

Açıklamanın ardından eylem, kayıpların fotoğrafları havaya kaldırılarak atılan “Katil devlet hesap verecek” sloganıyla bitirildi.

[widgetkit id=936]

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu